Kayıtlar

receptayyiperdoğan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

NASIL BİR ZAMANDAYIZ?! BİR YANIMIZ ORMAN YANGINLARI, DİĞER YANIMIZ SEL FELAKETİ!...

Canım ülkemde gün bitmeden yeni bir kabusa uyanıyoruz... Salgın, terör ve felaketler savaşı üstüne cayır cayır yanan nefesimiz olan canım ormanlarımız ve şimdi de sel felaketi. Allah'ım sen bize yardım et!  Kastamonu, Bartın, Sinop çevre il ve ilçelerde meydana gelen sel felâketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Beklenen haber.. . Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kastamonu, Bartın ve Sinop'ta selden hasar gören yerlerin "Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi" ilan edildiğini duyurdu. Bu zorlu süreci dün olduğu gibi bugün de milli dayanışma içerisinde atlatacağız inşallah. SIĞINMACI SORUNU... Önceki akşam Ankara Altındağ'da az kalsın bir felaket yaşanacaktı. Altındağ'daki bir parkta çıkan kavgada bıçaklanan 18 yaşındaki Emirhan Yalçın'ın yaşamını yitirmesi fitili ateşlemeye yetti. Bu arada Ali Yasin kardeşimizin tedavisi yapıldı. Emirhan kardeşimizin mekânı cennet olsun, yakınlarına sabırlar diliyorum. A

“MUHALEFETİN BU HAFTAKİ YANLIŞLARI'' VE SAADET PARTİSİ'NİN YANLIŞI...

Saadet Partisi İstanbul Teşkilatında en dikkat çekici atama ise kuşkusuz partinin yeni "Kadın Kolları Sorumlusu" Hakan Tevfik Erdağ. Pardon! Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu başta olmak üzere parti bünyesinde ayrım yapmadan herkese sormak istiyorum; "Partide hiç mi kadın yoktu?!" Elbette var... Ama belli ki Saadet yönetimi kadınların başına bir erkek sorumlu atamanın uygun olacağını düşünmüş! Peki neden?!... Saadet partisi'nde  görevli birçok gönüllü kadın arasından belli ki bu işi layıkıyla yapacağına kanaat getirdiğiniz kimse yoktu.  O vakit diyecek söz de yok! Saadet partisi'nin il yönetimi, yeni listesiyle parti içinde 'Kadını yok saydığını' resmi bir şekilde de beyan etti. Gördük ve siz okurlarımıza ilettik. Vahim tablo ortada...  Yalnız siyasette mi bilemedim?... ''Kadını yok sayan'' ayrımcı zihniyetteki bu partiye oy veren ve hala parti bünyesinde gönüllü olarak çalışan kadınlar bir kere daha düşünmeli!... Kadın

DANIŞTAYIN ''ANDIMIZ'' KARARI... NEDEN ŞİMDİ!?

“Türk'üm, doğruyum, çalışkanım...”  İlkokul 1. sınıftan itibaren bağıra çağıra andımızı okudum, üstelik kürt bir ailenin çocuğu olmama rağmen hiç de kimlik karmaşası yaşamadım. Ailem çok uzun zaman önce İstanbul'a geldiği için türkçe bilmemek, öğrenememek gibi bir şey söz konusu dahi olmadı. İlkokul sürecinde, her ilkokul çocuğu annesinden ayrıldığında ''Ürkek civciv'' gibidir, her birimiz tecrübe ile sabitlemişizdir...  Unutamıyorum, bir türlü hafızamdan silemiyorum sınıfımızdaki ''Kürt Hasan'ı!...''  Okula anne babası ile gelmişti. Annesinin bacağına sıkıca sarılmış, bırakmıyordu. Öğretmenimiz başını okşayarak, annesi de kulağına kürtçe cümleler  fısıldayarak hasan zor da olsa sakinleştirildi. Bu süreci hepimiz yaşadık ama o hepimizden daha çok zorlandı. Çünkü, tek kelime türkçe bilmiyordu, gözlerinde iletişim kuramayacak olmanın tedirginliğini görmüştüm... Mesela 'Andımız' okunurken hiç anlamıyor, şaşkın ifade ile etrafına bakıyord

''AK PARTİ'DE DEĞİŞİM YERELDEN GENELE...''

KABİNE DEĞİŞİMİ... Ankara'da kazan kaynıyor... “Kabine değişiyor, o bakan gidiyor, şu bakan geliyor” bahisleri bile açılmış. Bence kulis yapmaya hiç gerek yok! Çünkü, bildiğim bir gerçek var ki; bu tür dedikodulara Cumhurbaşkanı hiç kulak kabartmıyor... Öyle ki, son dakikaya kadar en yakınındakilerini bile haberdar etmiyor. Sürprizleri seviyor... Hatırlatma! Geçen yıl bu dedikodulara öyle kızmıştı ki, değişiklik yapma düşüncesi olsa bile vazgeçmişti. Sonuçta kimin gidip, kimin kalacağına sadece ve sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karar veriyor. Ama siyasi kulislerde kabinenin 24 Mart’taki büyük kongreden önce değişeceği yönünde bir beklenti var. Önce kabine, sonra parti yönetiminde değişiklik yapılacak deniliyor. Tabi bu durum tam tersi de olabilir... Değişimi kongre ile yapıp sonrasında kabine değişimi de olabilir. daha öncede dediğim gibi Cumhurbaşkanı sürprizleri sever...  İl, ilçe teşkilatlarında eski milli görüşçülere yer verildi. Genel merkezde de bu tarz bir değişim

AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI'NDA DEĞİŞİM; ESKİ İL BAŞKANI - YENİ İL BAŞKANI

Nasıl da hareketli bir hafta sonu yaşadı AK Parti teşkilatı... Gazeteci olarak bu hareketliliğe duyarsız kalmak ne mümkün... Biz gazetecilere kulis bilgisi önceden bir şekilde gelir, hatta yakın zamanda öngörüsüne güvendiğim Ankara muhabiri arkadaşıma İl başkanlığında bayrak değişimi konuşuluyor, ne diyorsun? demiştim... Kendisi '' Milli Görüş '' kökenli bir isim olacak demişti dediği de oldu. Bizler de ufak ufak üstatlarla istişare ederek son dakika bilgilendirmelerle sizlere ulaştırmaya çalışırız. Yeni İl başkanı Osman Nuri Kabaktepe 'nin isim bilgisi haberini aldım fakat haber teyide muhtaçtı.  AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak , "24 Şubat Çarşamba günü gerçekleştireceğimiz AK Parti İstanbul 7. Olağan İl Kongremizde aday olmayacağımı, görevimi başka bir dava arkadaşıma devredeceğimi tüm kamuoyuna duyururum" şeklinde açıklama yaptı. Bayram Şenocak, kongrede bu bildirisiyle aday olmayacağını açıkladı.  İl Başkanı Şenocak; 2018 yılından bu yana

HAZİNE'DE DEĞİŞİM ''BERAT ALBAYRAK - LÜTFİ ELVAN''

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın istifasına dair düğüm geçtiğimiz gece İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamayla çözüldü.  Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda önemli değişim... Her iktidarda bakan isimleri değişir elbet, bunda şaşırılacak bir durum yok!  Düşündürmek isterim; Albayrak, 15 Temmuz sonrası Türkiye'nin içine girdiği kritik dönemde önemli görevlerde bulundu; Bugün, Doğu Akdeniz ve Karadeniz'de meyvelerini topladığımız enerji politikalarına büyük katkısı oldu. Ülkemize önemli hizmetler veren değerli bakanımıza teşekkür ederiz. Berat Albayrak’ın sürpriz istifasıyla birlikte 27 saat süren belirsiz bir süreç yaşadık. Bu süre zarfında türlü senaryolar yazıldı. 27 saatin sonunda Erdoğan öngörülemez bir lider olduğunu  gösterdi. Berat Bey’in istifasını kabul ederken, yerine tecrübeli bir isim olan Lütfi Elvan’ı atadı.  LÜTFİ ELVAN'IN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ... Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini üstlenen Lütfi Elvan, siyasi nezaketi ve çalışkanlığı ile biline

''ÖĞRENCİ YOKSA BİZ DE YOKUZ, ÖĞRENCİ BİZİM BAŞIMIZIN TACIDIR.'' BU GÜZEL SÖZLER BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. İBRAHİM ÇAPAK'A AİT...

Yakın zamanda memleketim Bingöl'deydim... Güzelim Bingöl Üniversitesi'ni yerinde görüp, üniversitenin değerli rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak'ı ziyaret ederek diyaloğu kaleme aldım. Bu keyifli söyleşiyi siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim.  Neler konuştuk? Pandemi sürecinde üniversiteye gelemeyen öğrencilerini, öğrencisiz boş kalan anfileri, okulun boş koridorlarını, normal zamanda dolup taşan kütüphanedeki sesizliğe kadar bir çok konuya değindik yanı sıra  rektör beye kişisel sorular da yönelttim... -Sayın Çapak, sizi tanımayanlar için kendinizden biraz bahsedebilir misiniz? İbrahim Çapak kimdir?  ÇAPAK: İbrahim Çapak buraya gelecek olan veya var olan öğrencilerden biri gibidir... 1971'de Bingöl'de doğmuş bir Anadolu çocuğu. Burada okuyan veya okuyacak olan öğrencilerden herhangi birinin kendi hayatının seyri içerisinde yaşadıklarını yaşamış bir insanım. Bingöl’ün Kırkağıl köyündenim. Evli, 2 çocuk babasıyım. İlkokulu köyümde, ortaokul ve liseyi Bingöl merke

MEMLEKETİM BİNGÖL ERDAL ARIKAN'LA EMİN ELLERDE

20 yıl sonra Bingöl'deyim...  Her yaz etrafımdaki eş, dost, arkadaş memleketine giderdi biz gidemezdik; çünkü, memleketimizde güven, huzur yoktu ama şimdi... Muhteşem değişimi gözlerim dolarak, keyifle gezdim.   Büyük değişime desteği olan Sn. Cumhurbaşkanımıza ve güzel değişimin her karesinde etkisi olan değerli isim vekilimiz Cevdet Yılmaz'a ve Terör illetinden büyük oranda temizlenmesinde büyük emekleri olan Tabii ki önce huzurumuz olan Mehmetçiğimize akabinde Bakanımız Sn. Süleyman Soylu'ya gönül rahatlığıyla yıllar sonra Bingöl sokaklarında gezme keyfini yaşattığınız için teşekkür ederek başlamak istiyorum yazıma. Muhteşem lezzet kavurmasının tadı hala damağımda... ''Dünya İkincisi” Binşifa Balı'na zaten diyecek yok. Doğal Kaynak Suları'yla ünlü il ve Dünyada eşi bulunmayan, üzerinde ağaç yetişebilen doğa harikası “Yüzenada”sıyla, Binbir derde deva termal sularıyla, Kışın bu keyfi yaşamayı çok isterim... Türkiye’deki en uzun kayak sezonlarından birine s

MUHALEFET BÖLÜNME TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA...

Muhaliflerin sesinin çıkmadığı kurultayda CHP ’yi istediği gibi dizayn eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi hayatının en güçlü olduğu kurultayını yaptı. Oybirliğiyle genel başkan seçildi.  Ancak kurultaydaki kurgu Muharrem İnce’nin çıkışıyla kısa sürede bozuldu. Kurultaydan yüksek bir moralle çıkan Kılıçdaroğlu’nun Muharrem İnce’nin çıkışıyla morali bozulurken, CHP uzun bir aradan sonra bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 2023 seçimleri ve cumhurbaşkanı adaylığı sorulduğunda Kılıçdaroğlu, her defasında “Daha uzun bir süre var” derdi. Ama bu kez, tartışmanın fitilini kendisi ateşledi. “Abdullah Gül’den neden bu kadar korkuyorlar?” sözüyle birlikte; hem adayının ismini hem de ''Abdullah Gül’ün aday olma ihtimali bile AK Parti’nin ödünü patlatıyor!'' düşüncesine fena inandırılmış olduğunu anlıyoruz. Oysa... Siyaset dâhisi, seçim analizcisi vs. olmaya gerek yok. Siyaseti orta ya da alt seviyede gözlemleyen herhangi bir vatandaşın bile anlayabileceği netli

ZAFER AYINDA MÜJDELER OLSUN..

Ağustos ayı içerisinde başta 1071 Malazgirt Zaferi olmak üzere, 1473 Otlukbeli Zaferi, 1514 Çaldıran Zaferi, 1516 Mercidabık Zaferi, 1521 Belgrad’ın Fethi, 1526 Mohaç Zaferi, 1571 Kıbrıs’ın Fethi ve 1922 Büyük Taarruz zaferlerini elde etmiş ve hak edilmiş bir isim olarak Ağustos ayına “Zafer Ayı” ismini kazandırmıştır. Tarihimize şan veren bu zaferlerin hemen hepsi siyasi, sosyal ve ekonomik önemleri bakımından mühim ve değerlidir. Fakat tarihte sebep ve sonuçları bakımından şüphesiz en önemli iki zaferimiz 1071 Malazgirt ve 30 Ağustos Büyük Taarruz’dur.  Ve bence bir diğer ZAFER de ülkemiz için önemli keşif olan DOĞALGAZ rezervi... Önce, bütün içtenliğimle zaferler ayındaki tarihi keşif, doğalgaz yataklarının vatanımıza milletimize, bölgemize ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Üç gün boyunca tüm Türkiye'ye hatta bence dünyaya yoğun bir şekilde heyecan yaşatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın müjdesi bomba etkisi yarattı.... Düşündürmek isterim; Berat Albayrak Ene

BERAT ALBAYRAK'IN İŞİ ZOR...

Adam sırf damat diye yemediği hakaret kalmadı!... "Saray'ın damadı" lakabına takılı kalan bir kesim adamın gerçekten ekonomi alanında ve ülkede ne tür başarılı kalkınmalar yaptığını görmüyor ancak damat şöyle kötü... Damat böyle kötü... Ya hu anladık! adamın damat olması dışında eleştirdiğiniz nesi var??? HİÇ... O vakit! ''Yiğidi öldür, hakkını yeme'' biraz da bakanlığına bakın ve öyle değerlendirin; adam çalışkan, üretken, başarılı  ''Hak edene hakkını vermek'' gerekmez mi?... Adam ne yapsa, ne etse olmuyor... olamıyor. Berat Albayrak Kimdir'e sizin için baktım; - Babası Sadık Albayrak, aslen Trabzon'un Dernekpazarı ilçesinin Yenice köyündendir. - Çocukluğundan beri davanın tam göbeğindedir. - Türkiye'de işletme okumuş. ABD'de yüksek lisans yapmıştır. - Doktorasını da ABD'deki bir üniversitede yapmıştır. - Doktora tezinin konusu "Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Finansmanı"dır. Enerji kaynaklarının finansman