DANIŞTAYIN ''ANDIMIZ'' KARARI... NEDEN ŞİMDİ!?

“Türk'üm, doğruyum, çalışkanım...” 


İlkokul 1. sınıftan itibaren bağıra çağıra andımızı okudum, üstelik kürt bir ailenin çocuğu olmama rağmen hiç de kimlik karmaşası yaşamadım. Ailem çok uzun zaman önce İstanbul'a geldiği için türkçe bilmemek, öğrenememek gibi bir şey söz konusu dahi olmadı.

İlkokul sürecinde, her ilkokul çocuğu annesinden ayrıldığında ''Ürkek civciv'' gibidir, her birimiz tecrübe ile sabitlemişizdir...  Unutamıyorum, bir türlü hafızamdan silemiyorum sınıfımızdaki ''Kürt Hasan'ı!...'' 

Okula anne babası ile gelmişti. Annesinin bacağına sıkıca sarılmış, bırakmıyordu. Öğretmenimiz başını okşayarak, annesi de kulağına kürtçe cümleler  fısıldayarak hasan zor da olsa sakinleştirildi. Bu süreci hepimiz yaşadık ama o hepimizden daha çok zorlandı. Çünkü, tek kelime türkçe bilmiyordu, gözlerinde iletişim kuramayacak olmanın tedirginliğini görmüştüm... Mesela 'Andımız' okunurken hiç anlamıyor, şaşkın ifade ile etrafına bakıyordu; belki de "Bunlar ne diye bağırıyorlar?" diyordu o zamanlar kim bilir? 

Sonra ne mi oldu?...

''Kürt Hasan'' andımızı da okudu... Hatta hepimizden daha iyi Türkçe konuşup, daha iyi okudu... Ve kendisi şu an Hukukçu... Kim bilir belki de şimdi sizi savunuyordur.

Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmakla gurur duyuyorum, gurur duyuyor bu insanlarımız. Bu ülke için çalışıp  üretiyorlar.

Sormak isterim; bu toprakları beraber paylaştığımız ve kendini Türk hissetmeyen ama Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan bu insanlarımızı dışlamaya çalışmak milli birlik ve bütünlüğümüze uygun bir tavır mıdır?

Neden? “Türk'üm doğruyum, çalışkanım...” diye başlayan ve her sabah ilköğretim okullarında ip gibi sıraya dizilerek, minicik yavrucaklara okutulan andımız zorunlu kılınsın ki? 

21. yüzyıldayız... 

2013 yılından beri ''Andımız'' okullarda okunmuyor. Kim Türklüğünü kaybetti!?


Kısa bilgi... ‘Andımız’, 1933 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından hazırlandı ve uygulamaya konuldu. Daha sonra askeri vesayet  dönemlerinde (1972 ve 1997 yılları arasında) çeşitli değişikliklere uğrayarak bugünkü halini aldı. 2013 yılında Hükümet bu metni hak ve özgürlüklere aykırı bularak, Andımızın okullarda okunmasına son verdi.

Bunun üzerine, Türk Eğitim-Sen, iptal davası açtı. Danıştay 8. Dairesi başvuruyu kabul ederek 2018 yılında ‘Andımız’ın okullarda okunmasına karar verdi. Hükümet bu karara uymadı. ‘Ant’ 2013’ten bu yana okunmuyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Danıştay’ın “Okunsun” şeklindeki kararının iptali için harekete geçti.

Danıştay Daireleri Kurulu, Mart 2021’de bakanlığın itirazını kabul etti. Böylece Danıştay 8. Dairesi’nin “Ant okunsun” kararı yürürlükten kalktı. Eğitim Bakanlığı’nın talebi ile andımızın okullarda okunmaması kararı kesinleşmiş oldu.

Kimse Türklüğünü inkar etmiyor ki?

2013 yılında ‘Andımız’ın okunmasına son veren kararı alan, hükümetin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dı. 8 Ekim 2013 tarihindeki konuşmasında, kaldırılma gerekçesini şöyle açıkladı: Her gün doğruyum diyerek doğru, her gün çalışkanım diyerek de çalışkan olunmaz! ‘Andımız’ olarak bilinen metnin yazarı son derece tartışmalı bir isim olan Reşit Galip’ti. Reşit Galip, Türkçe ezan zulmünün mimarlarındandır!

“Bu pimi çekilmiş bir el bombasıdır.” 

CHP ve MHP ilk günden günümüze kadar ‘Andımız’ın okutulmasını savunup Hükümete ağır eleştirilerde bulunarak Cumhuriyet değerlerine aykırı davrandığını belirtti. Özellikle Devlet Bahçeli, önceki gün kararın kesinleşmesinin ardından “Bu pimi çekilmiş bir el bombasıdır!” benzetmesinde bulundu.

Neden şimdi?

AK Parti-MHP ittifakını zorlayacağı apaçık olan karar, gerekçesi henüz hazır değilken neden kamuoyuna yansıdı?

Devlet Bahçeli’nin çıkışından net bir şekilde şu görülüyor: MHP bu kararı Cumhur İttifakı’na yönelik bir komplo olarak görüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da son olarak 8 Mart’taki Kadın Kolları Kongresinde Cumhur İttifakının sağlamlığına değinerek, Cumhur İttifakı olarak Türkiye’yi büyütmeye, güçlendirmeye, kalkındırmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Cumhur İttifakı'nı, Türk siyasi hayatının yalnızca en başarılı değil aynı zamanda en ilkeli, onurlu ve en hasbi ittifakı olarak açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakının tam bir anlayış birliği içinde olduğunu konuşmalarında vurguladı.

Bilgi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine AK Parti’den üst düzey bir heyet Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’nin 18 Mart'taki Büyük Kongresine katılacak.

Bakalım ''Andımız'' krizi nasıl çözülecek!?



Editör: Ebru Erbaş

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ERKEN SEÇİM BU DÖNEMDE OLMAZ

NE YANİ! YASAKLARLA DEVLET BİZLERİ EVLERİMİZE Mİ KAPATSIN?!

BEN BİTTİM, GÜN BİTMEDİ...