Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DANIŞTAYIN ''ANDIMIZ'' KARARI... NEDEN ŞİMDİ!?

“Türk'üm, doğruyum, çalışkanım...”  İlkokul 1. sınıftan itibaren bağıra çağıra andımızı okudum, üstelik kürt bir ailenin çocuğu olmama rağmen hiç de kimlik karmaşası yaşamadım. Ailem çok uzun zaman önce İstanbul'a geldiği için türkçe bilmemek, öğrenememek gibi bir şey söz konusu dahi olmadı. İlkokul sürecinde, her ilkokul çocuğu annesinden ayrıldığında ''Ürkek civciv'' gibidir, her birimiz tecrübe ile sabitlemişizdir...  Unutamıyorum, bir türlü hafızamdan silemiyorum sınıfımızdaki ''Kürt Hasan'ı!...''  Okula anne babası ile gelmişti. Annesinin bacağına sıkıca sarılmış, bırakmıyordu. Öğretmenimiz başını okşayarak, annesi de kulağına kürtçe cümleler  fısıldayarak hasan zor da olsa sakinleştirildi. Bu süreci hepimiz yaşadık ama o hepimizden daha çok zorlandı. Çünkü, tek kelime türkçe bilmiyordu, gözlerinde iletişim kuramayacak olmanın tedirginliğini görmüştüm... Mesela 'Andımız' okunurken hiç anlamıyor, şaşkın ifade ile etrafına bakıyord

''AK PARTİ'DE DEĞİŞİM YERELDEN GENELE...''

KABİNE DEĞİŞİMİ... Ankara'da kazan kaynıyor... “Kabine değişiyor, o bakan gidiyor, şu bakan geliyor” bahisleri bile açılmış. Bence kulis yapmaya hiç gerek yok! Çünkü, bildiğim bir gerçek var ki; bu tür dedikodulara Cumhurbaşkanı hiç kulak kabartmıyor... Öyle ki, son dakikaya kadar en yakınındakilerini bile haberdar etmiyor. Sürprizleri seviyor... Hatırlatma! Geçen yıl bu dedikodulara öyle kızmıştı ki, değişiklik yapma düşüncesi olsa bile vazgeçmişti. Sonuçta kimin gidip, kimin kalacağına sadece ve sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karar veriyor. Ama siyasi kulislerde kabinenin 24 Mart’taki büyük kongreden önce değişeceği yönünde bir beklenti var. Önce kabine, sonra parti yönetiminde değişiklik yapılacak deniliyor. Tabi bu durum tam tersi de olabilir... Değişimi kongre ile yapıp sonrasında kabine değişimi de olabilir. daha öncede dediğim gibi Cumhurbaşkanı sürprizleri sever...  İl, ilçe teşkilatlarında eski milli görüşçülere yer verildi. Genel merkezde de bu tarz bir değişim

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

"TOPLUM SİZE FAZLA CÖMERT DAVRANIYOR!" Erkek arkadaşımın bir sohbet sırasında söylediği bu cümleyi hiç unutamıyorum! "TOPLUM SİZE FAZLA CÖMERT DAVRANIYOR!"  Düşündürücü değil mi?... Durup düşündüm;  sahiden toplum biz kadınlara fazla mı cömert davranıyor? Diye... Belki evet, belki hayır!  Kadın olmak ... Mücadele demek, emek demek... Ev Hanımıyız ... Ev işi, çamaşır, bulaşık, yemek kısacası evin düzeni biz kadınlarda. Anneyiz ... Çocukların tüm yaşamsal sorumluluğu yine biz kadınlarda. Çalışan Kadınız ... Ev ve çocuk sorumluluğuna bir de işyerindeki  sorumluluk detayı da biz kadınlarda. Kadın cinayetleri...  Kadına Şiddet!...  Bitmek, tükenmek bilmeyen bir acı!  Ben bir cömertlik göremedim, siz gördünüz mü?! MİMOZA...  Çok severim; hassasiyet, coşku, umut, dayanışmayı temsil eden sembolize çiçek mimozayı... Mart ayı mimozanın mevsim ayıdır.  Mimoza çiçeği anlam ve  hikâyesini hayat dolu renklerine borçlu. İtalya 1946 yılında 2. Dünya Savaşı’ndan yıkık dökük çıkmış,