Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BU MİLLET 'SULTAN ALPARSLAN'I DA SEVER, 'ATATÜRK'Ü DE

Biz Türkler, ne 26 Ağustos 1071'de yaşanan o büyük destansı olayı,  ne de 30 Ağustos’ta yaşanan Milli Mücadele’nin zafer gününü sıradan olaylar gibi görebiliriz. Bunlardan ilki, bu toprakların vatan haline gelmesi için Anadolu’nun kapılarının açılması, ikincisi ise; bu vatanda bağımsız bir devlet sahibi olma iradesinin tarihe kaydedildiği gündür. Malazgirt’te kazanılan büyük zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan yolun ilk adımı olmuş, milletimiz bu topraklarda nice şanlı zaferlere ulaşarak, tarihin akışına yön vermiştir. Sultan Alparslan’ın ordusuyla birlikte yazdığı bu destan, bizlere Anadolu’nun kapılarını bir daha kapanmamak üzere açmış ve bu mübarek topraklar ebedi ata yurdumuz olmuştur. Bu kutlu zafer ayrıca, Anadolu’nun İslamlaşmasında da bir dönüm noktasıdır. Kazanılan zaferle dünya tarihine yön veren ecdadımız, bugün de aynı ruhu taşımakta ve bunu da göstermektedir. Bu şanlı zaferi bizlere armağan eden Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Alparslan ve onun kahraman ord

MUHALEFET BÖLÜNME TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA...

Muhaliflerin sesinin çıkmadığı kurultayda CHP ’yi istediği gibi dizayn eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi hayatının en güçlü olduğu kurultayını yaptı. Oybirliğiyle genel başkan seçildi.  Ancak kurultaydaki kurgu Muharrem İnce’nin çıkışıyla kısa sürede bozuldu. Kurultaydan yüksek bir moralle çıkan Kılıçdaroğlu’nun Muharrem İnce’nin çıkışıyla morali bozulurken, CHP uzun bir aradan sonra bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 2023 seçimleri ve cumhurbaşkanı adaylığı sorulduğunda Kılıçdaroğlu, her defasında “Daha uzun bir süre var” derdi. Ama bu kez, tartışmanın fitilini kendisi ateşledi. “Abdullah Gül’den neden bu kadar korkuyorlar?” sözüyle birlikte; hem adayının ismini hem de ''Abdullah Gül’ün aday olma ihtimali bile AK Parti’nin ödünü patlatıyor!'' düşüncesine fena inandırılmış olduğunu anlıyoruz. Oysa... Siyaset dâhisi, seçim analizcisi vs. olmaya gerek yok. Siyaseti orta ya da alt seviyede gözlemleyen herhangi bir vatandaşın bile anlayabileceği netli

ZAFER AYINDA MÜJDELER OLSUN..

Ağustos ayı içerisinde başta 1071 Malazgirt Zaferi olmak üzere, 1473 Otlukbeli Zaferi, 1514 Çaldıran Zaferi, 1516 Mercidabık Zaferi, 1521 Belgrad’ın Fethi, 1526 Mohaç Zaferi, 1571 Kıbrıs’ın Fethi ve 1922 Büyük Taarruz zaferlerini elde etmiş ve hak edilmiş bir isim olarak Ağustos ayına “Zafer Ayı” ismini kazandırmıştır. Tarihimize şan veren bu zaferlerin hemen hepsi siyasi, sosyal ve ekonomik önemleri bakımından mühim ve değerlidir. Fakat tarihte sebep ve sonuçları bakımından şüphesiz en önemli iki zaferimiz 1071 Malazgirt ve 30 Ağustos Büyük Taarruz’dur.  Ve bence bir diğer ZAFER de ülkemiz için önemli keşif olan DOĞALGAZ rezervi... Önce, bütün içtenliğimle zaferler ayındaki tarihi keşif, doğalgaz yataklarının vatanımıza milletimize, bölgemize ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Üç gün boyunca tüm Türkiye'ye hatta bence dünyaya yoğun bir şekilde heyecan yaşatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın müjdesi bomba etkisi yarattı.... Düşündürmek isterim; Berat Albayrak Ene

BEN BİTTİM, GÜN BİTMEDİ...

Önce… Kısa bir tanımlamayla yazıya başlayalım… Evlat.. Eş... Baba... Ve İş adamı... Ama tüm ayrı ayrı kimlik olabilmeye bu koşturmadan zor vakti olan, belki de uykusundan da ödün veren insan... Gördüm ki, siyasetçinin özel vakti yok! Siyasetin mutfağından emek vererek, kendine güvenle  başarılı şekilde başkanlık görevini yapan  ideali olan, hedefi  olan, umutsuzluğa kapılmadan görevine devam eden genç AK Parti Ataşehir İlçe Başkanı Mehmed Emin Özkaya'yı gözlemleyerek not ettiğim ayrıntılara yer vereceğim.  Bu adamın bir mesai saati yok! Günün erken saatlerinde,  Özkaya ekibi ile inanılmaz bir uyum içerisinde istişare toplantısı yapıp ekibini dinleyerek günün dağılım startını verdi. Tabii ki ilçenin geleni gideni bitmiyor, bu gelenlerin hepsi başkan bey ile görüşmek, ona selam vermek, sohbet etmek ya da meramlarını iletmek için geliyor. Malum pandemi sürecindeyiz sıkı bir tedbir eşliğinde, gelen tüm konuklar dinlenip cevaplar verilerek yönlendiriliyor. Ve başkan, ilçe dışı programla

AK PARTİ 19 YILDA NELER YAŞAMIŞ NELER?!...

  AK Parti, kuruluşunun 19. Yılını kutluyor. 19 yılda neler yaşamış şöyle süzgeçten eleyerek hızlı hızlı iletmek isterim;  Aslında, AK Parti ile bizler de ülke olarak çok şey yaşadık. Yazıyı kaleme alırken fark ettim ki; 19 yıllık süreçte, NTV Haber merkezinde yönetmen olarak çalıştığım dönemlerde, tarih tarih yaşanılan o zorlu yılları canlı yayınlarla anı anına ekranlara yansıttığımız o zamanlar gözümün önünden film şeridi gibi aktı geçti... AK Parti iktidarı, Türkiye demokrasi tarihinin önemli aşamasıdır. AK Parti dönemini, 15 Temmuz öncesi ve sonrası diye iki bölüme ayırmak lâzım. Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki "Erdemliler Hareketi", 14 Ağustos 2001'de “AK Parti" adıyla siyaset sahnesindeki yerini aldı. AK Parti, kuruluşundan 15 ay sonra "Tek başına, İş başına" sloganıyla, siyasi yasaklı lideri Erdoğan'dan mahrum girdiği 3 Kasım 2002'deki genel seçimde %34,28'lik oy oranıyla birinci parti olarak çıktı . TCK'nın 312. maddesinde yapıla

SİYAH VE BEYAZ GİBİ; ( PAMUKKALE ÜNİVERSİTE REKTÖRÜ ''HÜSEYİN BAĞ'' VE BİNGÖL ÜNİVERSİTE REKTÖRÜ ''İBRAHİM ÇAPAK'' )

Geçtiğimiz hafta, ''REKTÖRÜ ÖĞRENCİSİNDEN DİNLEYECEKSİN'' başlıklı yazımda, Bingöl Üniversitesi  Rektörü  Prof. İbrahim Çapak beyi kaleme aldım.  Neden aldım?!... Başarısıyla öğrencisinin dilinde, konumunun ve makamının hakkını veren devletin verdiği yetkiyle olduğu okulu iyi yerlere getirme çabası içinde olduğunu gördüğüm duyduğum için yazdım. Böylesi çalışkan insanları kişisel web blogumda keyifle yer vermeye devam edeceğim. Bulunduğu mevkinin sorumluluğunun bilincindeki değerli  isimleri yazalım ki, kişisel zaaflarıyla mevkiyi yönetemeyenlere ders olsun. Ülkenin her yerinde başarılı insanların olduğu kadar işini yapmak yerine kişisel meselerinin derdine düşüp başarısızlıkla anılanlarda var!...  Mesela, YÖK, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Hüseyin Bağ’ı, öğretmen eşini ‘kişiye özel şartname’ ile üniversitede öğretim üyesi yapma girişimi nedeniyle görevden uzaklaştırdı. Rektör, eşini önce İslami İlimler Enstitüsü Sekreteri olarak atamış, tepkiler gelince isti

SULTAN ABDULHAMİD HAN'IN EMANETİ, ŞEHZADE ORHAN OSMANOĞLU...

''33 sene devletim ve milletim için çalıştım, elimden geldiği kadar hizmet ettim. Hâkimim Allah, bunu muhakeme edecek ise Resulullah’tır. Bu memleketi nasıl bulduysam öyle teslim ediyorum. Hiç kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi ancak Allah’ın takdirine bırakıyorum. Ne çare ki, düşmanlarım bütün hizmetime kara çarşaf örmek istediler ve muvaffak da oldular.''  Abdülhamid Han'ın etkili sözü...  Yeşillikler içinde, boğaz manzarası sahibi güzel bir semt Çengelköy’de,  Abdülhamid Han'ın torunu Nilhan Osmanoğlu‘nun sahibi olduğu Osmanlı rüzgarları estiren Nilhan Sultan Köşkündeydik... Ara ara blogumda çok değerli isimlerle röportaj yaparak keyifli sohbetleri siz değerli okurlarıma aktarmaya çalışacağım... Söylemeden geçemeyeceğim çok heyecanlıyım... Buram buram tarih kokan güzel bir mekanda, asil bir şehzade ile muhteşem karşılaşma... Corona virüs sebebiyle mesafemizi tabii ki koruduk, hatta tokalaşamadık bile... Bu da içimde derttir... Çünkü; karşımdaki isim

BERAT ALBAYRAK'IN İŞİ ZOR...

Adam sırf damat diye yemediği hakaret kalmadı!... "Saray'ın damadı" lakabına takılı kalan bir kesim adamın gerçekten ekonomi alanında ve ülkede ne tür başarılı kalkınmalar yaptığını görmüyor ancak damat şöyle kötü... Damat böyle kötü... Ya hu anladık! adamın damat olması dışında eleştirdiğiniz nesi var??? HİÇ... O vakit! ''Yiğidi öldür, hakkını yeme'' biraz da bakanlığına bakın ve öyle değerlendirin; adam çalışkan, üretken, başarılı  ''Hak edene hakkını vermek'' gerekmez mi?... Adam ne yapsa, ne etse olmuyor... olamıyor. Berat Albayrak Kimdir'e sizin için baktım; - Babası Sadık Albayrak, aslen Trabzon'un Dernekpazarı ilçesinin Yenice köyündendir. - Çocukluğundan beri davanın tam göbeğindedir. - Türkiye'de işletme okumuş. ABD'de yüksek lisans yapmıştır. - Doktorasını da ABD'deki bir üniversitede yapmıştır. - Doktora tezinin konusu "Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Finansmanı"dır. Enerji kaynaklarının finansman

REKTÖRÜ ÖĞRENCİSİNDEN DİNLEYECEKSİN...

BİNGÖL'ÜN BAŞARILI İSİMLERİ Bu haftaki yazımda güzel memleketim Bingöl'ün güzel insanlarından bahsetmek istiyorum. Abdullah Toprakoğlu... Bütün ümidim gençliktedir... Elazığ ve Bingöl denilince benim aklıma Abdullah Toprakoğlu gelir. Neden mi? Çünkü bu değerli kardeşim ne yalan söyleyeyim benim oradaki gözüm kulağım ve güvendiğim isim... Üniversite gençliği olsun, Bingöl - Elazığ gençliğiyle beraber memleketimiz için canla başla uğraşta olduğunu biliyorum.  Böylesi çalışkan, özverili, tutkulu gençlik yarınlarımızın temel taşıdır...  Mehmet Hanefi Güler... Değerli isim.. Bingöl'ün AK Parti İl Başkanı Mehmet Hanefi Güler, geçtiğimiz haftalarda yüreklerimizi ağzımıza getirdi. Meyve toplamak için ağaca çıkarak, dengesini kaybedip düştü; 2 kaburga kemiğinde kırık tespit edilen Güler, ameliyata alındı.  Şükür, sağlığı yerinde.  Aman!...  Sn. Güler, siz Bingöl halkının ama iyi gününde, ama kötü gününde yanında olur, tüm esnafı ve vatandaşını sokak sokak,  mahalle mahalle tanır, bi