Kayıtlar

15temmuz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

MUHARREM AYI VE AŞURA

Muharrem ayının son günü, Kartal Cemevi Vakfı'nda dualar eşliğinde oruç açma programı gerçekleşti. 9 Ağustos'ta başlayan programı takip eden Kartal Gazeteciler Derneği Başkanı Selim Akdoğan, gazeteci dostlarla muharrem ayının son günü oruç açma ve ertesi gün gerçekleşen Aşure  dağıtım programına katıldım.  Katılım oldukça yoğundu 'Dede'nin sohbeti dinlenildi, katılımcılar konuşmalarını yaptı ve iftar saati oruçlar açıldı.  Allah'ım tutulan tüm oruçları kabul etsin inşallah. Cemevinin yoğun günleri ve her kesimden gelen konukları ağırlayan, odasının, gönlünün  herkese açık olduğunu gördüğüm Sn. Kartal Cemevi Vakfı Başkanı Selami Sarıtaş ve Cemevi Vakfı Genel Sekreteri Hatice Sarıbal' ı ziyaret ederek sohbet etme imkanı buldum. Cemevinde 'Muharrem Ayı'' yoğunluğunu anladım peki... ''Kurs kayıtlarımız başlamıştır." afişini gördüm, 'nasıl yani?!' dedim?... Başkan bey tebessümle "Çocuklarımıza, gençlerimizle birlikte geçmişte

AMİRALLERİN BİLDİRİSİ ERDOĞAN'A BİR TEHDİT Mİ ?

4 Nisan gece yarısı geçmişteki muhtırayı hatırlatırcasına tam 104 emekli amiral, yetkileri ve hadleri olmadığı halde muhtıra niteliğinde bildiri yayınlayarak millet iradesine ayar vermeye kalkıştı! 15 Temmuz gecesi köprü üstünde olanlardan biriyim.... “Abartma, nasıl darbe yapacaklar?!” diyebilirsiniz, abartıyor da olabilirim ama 15 Temmuz öncesi de “Nasıl darbe yapsınlar?” denmiyor muydu? O geceyi unutmak imkansız! Sabaha kadar sokaklarda yaşananlara bizzat şahit olanlardanım... "Aksi halde..." diye başlayan cümlelerle hükümeti darbeyle, iç savaş ve bölünmeyle tehdit edebiliyorlar! Hele hele hükümete, özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a " Beka " uyarısı yapacak en son kişi bu emekli askerler olabilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan hem içeride hem de dışarıda devletimizin güçlü bir duruşun zemini hazırlamayı başaran bir liderdir. ABD güdümlü FETÖ ve PKK 'nın Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getirdiği bir sır değil herhalde! Devlet dışarıdan ve içeriden kuşatıld

DERDİNİZ; ''İLETİŞİM BAŞKANLIĞI'' BİNASI MI?... YOKSA YAPTIKLARI VE YAPACAKLARI BAŞARI MI?...

Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek sanırım?... Bence amaç üzüm yemek olmalı, bağcıyı dövmek değil!... Çok şaşkınım!!!  Bazı medya kurumları ile dijital mecralarda, İletişim Başkanlığı'nın yakın bir zamanda taşınacağı yeni kamu binası hakkında olumsuz içerikli haber ve paylaşımlar yapıldığını gördüm.  Hatta, “Bu kadar büyük bir binaya ne gerek var?!..." söylemlerini de! Nasıl ne gerek var?! Yapmayın lütfen!...  Sizin derdiniz nedir?!...  Binanın yeri mi?... Yoksa, İletişim Başkanlığı'nın ülkemize katacağı başarılı işlevi mi? Düşündürmek isterim; eski başbakanlık binasını hatırlayın... Başbakanlar, yabancı konukları binada yer olmadığı için seyyar satıcıların toplandığı sokak arasında karşılardı. İletişim Başkanlığı  TRT’den basın-yayına ve daha birçok kuruma kadar 1500 personeli olan bir kurum. Ve bu kuruluş Türkiye’nin dünyadaki imajı için çalışacak. Astronomik kiraların ödendiği dökük binalar yerine böyle bir yapı bana göre çok daha akılcı... Yani İletişim Başkanlığı