Kayıtlar

CUMHURBAŞKANI etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

AMİRALLERİN BİLDİRİSİ ERDOĞAN'A BİR TEHDİT Mİ ?

4 Nisan gece yarısı geçmişteki muhtırayı hatırlatırcasına tam 104 emekli amiral, yetkileri ve hadleri olmadığı halde muhtıra niteliğinde bildiri yayınlayarak millet iradesine ayar vermeye kalkıştı! 15 Temmuz gecesi köprü üstünde olanlardan biriyim.... “Abartma, nasıl darbe yapacaklar?!” diyebilirsiniz, abartıyor da olabilirim ama 15 Temmuz öncesi de “Nasıl darbe yapsınlar?” denmiyor muydu? O geceyi unutmak imkansız! Sabaha kadar sokaklarda yaşananlara bizzat şahit olanlardanım... "Aksi halde..." diye başlayan cümlelerle hükümeti darbeyle, iç savaş ve bölünmeyle tehdit edebiliyorlar! Hele hele hükümete, özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a " Beka " uyarısı yapacak en son kişi bu emekli askerler olabilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan hem içeride hem de dışarıda devletimizin güçlü bir duruşun zemini hazırlamayı başaran bir liderdir. ABD güdümlü FETÖ ve PKK 'nın Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getirdiği bir sır değil herhalde! Devlet dışarıdan ve içeriden kuşatıld

“SOYLU'NUN 'OHH OLSUN!'U KİMLERİN CANINA DEĞDİ?”

Ne geceydi ama... “Soylu’nun 'ohhh’u milyonların yüreğini soğuttu...” Dün gece İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Meclis Genel Kurulu’nda HDP tarafından ortaya atılan iddialara yanıt vermek üzere kürsüye çıktı. Bakan Soylu’nun teröristlere yönelik düzenlenen operasyonu anlattığı anlarda HDP’li milletvekilleri ses eylemine başladı. Elleriyle masaları yumruklayan HDP’liler, Soylu’nun anlattıklarının duyulmaması için her şeyi yaptı ama bu ses eylemi Soylu'yu durduramadı... Keza neden durdursun ki!  Türk milleti Soylu'yu neden seviyor?... Çünkü; özü, sözü net ve mazlumun yanında hainin karşısında olduğu için... Uzun yıllardır devlet ve millet olarak terör illetinden çok çektik... Cumhurbaşkanımız ve bakan Soylu, birçok evin ocağına düşen ateşin acısının dindirileceğini, terörün kökünün kazınacağını defalarca iletti. Soylu, göreve geldiğinden bu zamana kadar terörle mücadele konusunda ülke huzuru adına bu halka söz verdi. Sözünü de tutma adına uğraş vermeye devam ediyor. Dün gece B

SİYAH VE BEYAZ GİBİ; ( PAMUKKALE ÜNİVERSİTE REKTÖRÜ ''HÜSEYİN BAĞ'' VE BİNGÖL ÜNİVERSİTE REKTÖRÜ ''İBRAHİM ÇAPAK'' )

Geçtiğimiz hafta, ''REKTÖRÜ ÖĞRENCİSİNDEN DİNLEYECEKSİN'' başlıklı yazımda, Bingöl Üniversitesi  Rektörü  Prof. İbrahim Çapak beyi kaleme aldım.  Neden aldım?!... Başarısıyla öğrencisinin dilinde, konumunun ve makamının hakkını veren devletin verdiği yetkiyle olduğu okulu iyi yerlere getirme çabası içinde olduğunu gördüğüm duyduğum için yazdım. Böylesi çalışkan insanları kişisel web blogumda keyifle yer vermeye devam edeceğim. Bulunduğu mevkinin sorumluluğunun bilincindeki değerli  isimleri yazalım ki, kişisel zaaflarıyla mevkiyi yönetemeyenlere ders olsun. Ülkenin her yerinde başarılı insanların olduğu kadar işini yapmak yerine kişisel meselerinin derdine düşüp başarısızlıkla anılanlarda var!...  Mesela, YÖK, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Hüseyin Bağ’ı, öğretmen eşini ‘kişiye özel şartname’ ile üniversitede öğretim üyesi yapma girişimi nedeniyle görevden uzaklaştırdı. Rektör, eşini önce İslami İlimler Enstitüsü Sekreteri olarak atamış, tepkiler gelince isti

SOSYAL MEDYAYI "KAPATMAK ÇÖZÜM DEĞİL, GÜNDEMDE DE DEĞİL...'' / ŞİDDETE UĞRAYAN ''DENİZ BULUTSUZ''

Ahlaksızlıkta ve şerefsizlikte sınır tanımayanların hedefi, bu kez Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, eşi Esra Albayrak ve yeni doğmuş bebekleriydi... BİZ gazeteciler; sosyal medya linçlerine artık alıştık... Birileri çoğu zaman sahte hesaplarla hepimizi yerden yere vuruyor. insanın onuruna, gururuna dokunmuyor değil! Tabii ki biz gazeteciler hemen her gün benzer yorum ve yaklaşımlarla karşılaşınca alışıyor, görmezden geliyoruz. En azından ben öyle yapıyorum,  gülüp geçiyorum artık... Ama herkesin sabrı bir yere kadar ve herkes bu duruma bu kadar alışkın  olmayabilir. Son günlerde sosyal medya yine çok konuşuluyor. Önce Başak Demirtaş’a çirkin bir saldırı oldu. Sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın eşi üzerinden saldırdılar. Bütün hepsini şiddetle kınıyorum ve çirkin, ahlaksız, namussuzca yazı yazanlara buradan yazmak isteyip de yazamadığımı...........  Sevgili okurlar, siz anladınız ne demek istediğimi!... Bu olaylar tartışılırken siyasilerin t

BİZ KİMDEN NEYİ İSTİYORUZ?...

AYASOFYA AÇILACAK!... ''Gençler! Bugün mü, yarın mı, bilemem! Fakat Ayasofya açılacak!... Türk'ün bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar, Ayasofya'nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilirler;  Ayasofya açılacak... Hem de öylesine açılacak ki, kaybedilen bütün mânalar, zincire vurulmuş masumlar gibi onun içinden fırlayacak!... Öylesine açılacak ki, bu millete iyilik ve kötülük etmişlerin dosyaları da onun mahzenlerinde ele geçecek...'' Necip Fazıl’ın üzerinde en çok durduğu konulardan biriydi Ayasofya... Necip Fazıl’ın bu tür anlatılarıyla büyümüş nesiller... Ayasofya’nın müzeye çevrilmesini ihanetin sembolü, Ayasofya’nın camiye çevrilmesini ise milletin ruh köküne dönüşünün sembolü olarak görüyorlar. Ayasofya’nın ibadete açılması meselesini muhalefet dini değil, siyasi bulmuş. Buradan yola çıkarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı konuyu siyasete alet etmekle itham ediyorlar. Erdoğan en zayıf döneminde dikkati başka yere çekmek üzere bunu yapıyormuş. Açıkça