MUHALEFET BÖLÜNME TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA...

Muhaliflerin sesinin çıkmadığı kurultayda CHP’yi istediği gibi dizayn eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi hayatının en güçlü olduğu kurultayını yaptı. Oybirliğiyle genel başkan seçildi.  Ancak kurultaydaki kurgu Muharrem İnce’nin çıkışıyla kısa sürede bozuldu. Kurultaydan yüksek bir moralle çıkan Kılıçdaroğlu’nun Muharrem İnce’nin çıkışıyla morali bozulurken, CHP uzun bir aradan sonra bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

2023 seçimleri ve cumhurbaşkanı adaylığı sorulduğunda Kılıçdaroğlu, her defasında “Daha uzun bir süre var” derdi. Ama bu kez, tartışmanın fitilini kendisi ateşledi. “Abdullah Gül’den neden bu kadar korkuyorlar?” sözüyle birlikte; hem adayının ismini hem de ''Abdullah Gül’ün aday olma ihtimali bile AK Parti’nin ödünü patlatıyor!'' düşüncesine fena inandırılmış olduğunu anlıyoruz.

Oysa...

Siyaset dâhisi, seçim analizcisi vs. olmaya gerek yok. Siyaseti orta ya da alt seviyede gözlemleyen herhangi bir vatandaşın bile anlayabileceği netlikte... Meydana Recep Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül çıktığında; Tayyip Erdoğan’ın rahatlıkta kazanacağını bilir.

Gül aday olursa...

Recep Tayyip Erdoğan rahat bir nefes alır, Muharrem İnce’nin haklılığı da kanıtlanmış olur. CHP'de fokurdamalar kaynar da kaynar. Bazı CHP’liler tepki olarak Recep Tayyip Erdoğan’a oy bile verebilirler.

2023 seçimleri için CHP’de üç eğilim...

*Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olsun.

*Cumhurbaşkanı adayı partinin kayıtlı üyelerinin seçimiyle belirlensin.

*CHP içinden biri olsun.

Partinin bu üç eğilimine, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş uygun görünüyor.  Eğer yeni bir parti kurmazsa Muharrem İnce de burada yerini alır.

Ancak Kılıçdaroğlu belli ki böyle düşünmüyor. Adayı Abdullah Gül. Ancak haksızlık etmek istemem. Bu sadece Kılıçdaroğlu’nun formülü değil. “Erdoğan’ı darbeyle değil seçimle devireceğim” diyen Joe Biden da böyle düşünüyor. 

Peki bu ikili dışında, Abdullah Gül'ü 2023 seçimlerinde aday olarak kimler destekler dersek;

*Kılıçdaroğlu

*DEVA Partisi

*Saadet Partisi

*HDP

Kimler desteklemez dersek;

*Meral Akşener

*Muharrem İnce

*CHP’nin bir bölümü

MUHARREM İNCE,  "MEMLEKET HAREKETİ" İLE 'BEN DE VARIM' DEDİ...

Basın toplantısında,

4 Eylül’de Sivas’tan ''Memleket Hareketi”ni başlatacağını açıkladı. Böylece hedef kitle olarak, Atatürkçü, Kuva-yi Milliyeci kitleye sesleneceği belli oldu. “Memleketim hareketinde Atatürk düşmanları olmayacak” sözleriyle CHP’nin içine mesaj gönderdi. Daha önce “CHP’de Atatürk düşmanları var” demişti. İnce, “Ayrılsam bile CHP’yi kurtarmak için ayrılırım” sözleriyle ilk kez CHP’den ayrılma sinyalini verdi. Önce CHP mi Muharrem İnce’yi ihraç edecek, yoksa Muharrem İnce mi elini çabuk tutup CHP’den istifa edecek? Bekleyip göreceğiz.

Toplantıdan notlarla devam edelim...

 Öncelikle gazeteci olarak ileteceğim; Muharrem İnce’nin gazetecilerden soru almaması çok büyük bir yanlıştı.

*Muharrem İnce’nin “Mavi Vatan” açıklamasını çok takdir ettim. “Bu konu partiler üstüdür” dedi ve ekledi: “Muhalefet, bu konuda yüksek sesle destek vermeli”. İşte budur!

*Partiyi bölme suçlamasına iyi cevap verdi. “Ben millet ittifakının içindeyim” demesi önemliydi.

*En önemli sözü ise şu oldu; “İktidar demek, cumhurbaşkanlığını kazanmak demek. Erdoğan’ın eski arkadaşlarından birini aday yapacaksak ona CHP’nin iktidarı demem”

Düşündürmek isterim; 

İnce’nin “Memleket Hareketi”gibi CHP içinde daha önce Tuncay Özkan’ın “Biz milyonuz” hareketi ve Mustafa Sarıgül’ün “Anadolu Turu” çıkışları olduğunu da akıllarda tutalım ama yine de, 

Muharrem İnce yolun henüz başında memleket turuna başlasın bakalım. Öyle görünüyor ki, bu uzun ve ince bir yol... Gelişmeleri hep birlikte takip ve tecrübe edeceğiz.

Editör: Ebru Erbaş'a teşekkür ederim.