BEN BİTTİM, GÜN BİTMEDİ...

Önce… Kısa bir tanımlamayla yazıya başlayalım…

Evlat.. Eş... Baba... Ve İş adamı... Ama tüm ayrı ayrı kimlik olabilmeye bu koşturmadan zor vakti olan, belki de uykusundan da ödün veren insan...

Gördüm ki, siyasetçinin özel vakti yok!

Siyasetin mutfağından emek vererek, kendine güvenle  başarılı şekilde başkanlık görevini yapan  ideali olan, hedefi  olan, umutsuzluğa kapılmadan görevine devam eden genç AK Parti Ataşehir İlçe Başkanı Mehmed Emin Özkaya'yı gözlemleyerek not ettiğim ayrıntılara yer vereceğim. 

Bu adamın bir mesai saati yok!

Günün erken saatlerinde,  Özkaya ekibi ile inanılmaz bir uyum içerisinde istişare toplantısı yapıp ekibini dinleyerek günün dağılım startını verdi. Tabii ki ilçenin geleni gideni bitmiyor, bu gelenlerin hepsi başkan bey ile görüşmek, ona selam vermek, sohbet etmek ya da meramlarını iletmek için geliyor. Malum pandemi sürecindeyiz sıkı bir tedbir eşliğinde, gelen tüm konuklar dinlenip cevaplar verilerek yönlendiriliyor. Ve başkan, ilçe dışı programlara başlıyor. Bunlar neler mi? 

Önce,

Mahşerin dört atlısı...

Şimdi size kısacık bu arkadaşlardan biraz bahsedeyim, onlar kendilerini iyi biliyor;

(Ateş, su, toprak, hava) gibi başkanın her adımını takipteler. Tüm program koordinasyonundaki iş bölümünü yaparak başkana eşlik ediyorlar. Gördüğüm başkan yakın çalışma arkadaşlarına, dost ölçeğinde babacan davranmakta çok etkili... 

17 mahalleye bu adam nasıl bölünsün işi ciddi anlamda çok zor...

*AK Nokta... Pazar çıkışlarında halk buluşması. Başkanı gören, başkana koşuyor, onunla sohbetler ediyor.

*Esnaf buluşması... Herhangi bir mahalle seçiliyor, o mahallede esnaflar ziyaret ediliyor. Çat kapı esnaf ziyaretleri yapıyor.

*Çarşı-Pazar ziyareti... Pazar içinde gezerek vatandaşı dinliyor. 

*Üye çalışması... 17 mahalle içinde programlanan bir çalışma... Çat kapı üyeleri ziyaret ediyor, hatır soruyor. 

*Komşu ziyaretleri... Ataşehir'de ama ilçe etrafı ama 17 mahalleden seçilen herhangi bir komşusunu ziyaret ederek çayını içiyor. 

*Gençlerle buluşma... Ataşehir şanslı, çünkü başkan genç ,dinamik ve motivasyonu yüksek biri malum gençlik değerli; gençliğe hitap ediyor, gençliği dinliyor, onlara yönelik programlara dahil olarak onlarla sohbetler ediyor.

*Nikah... Evlenen çift çok, başkana gelen davetler de çok, bir çoğuna bizzat kendi dahil oluyor.

*Cenaze ve Taziye ziyaretleri.... Yaşam olduğu gibi ölümde kaçınılmaz bir gerçek tüm komşularının iyi günlerinde yanlarında olmaya çalıştığı gibi. Başkan,  komşularının acı günlerinde de yanlarında olma konusunda duyarlı.

Yani planlı programlı, 17 mahallenin hemen hemen hepsine mutlaka uğradığına tanık oldum.  Tabii ki ben bu programların sadece bir kısmına dahil olabildim. Neden mi? İnanın bittim bu adamın her günü böyleymiş... Tamam başkan, gençsin anladık! Duyarlısın anladık! Ama siz yemeden içmeden koştur oraya koştur buraya cidden hızınıza yetişmek zor. 

Başkan beye, "Başkanım tüm gün bir şey yediğinizi görmedim." dedim; 

Başkan; 'Yemek yemek için önce hak etmek lazım' der eski esnaflar (Yani siftah/satış yapmadan yemezler) Teşbihte hata olmaz onun gibi düşün demez mi?! 

Peki, 

Ortada seçim yok, bir şey yok nedir bu mücadele?! dedim...

Gönüllü tüm teşkilatımla beraber çalışmalara  ''Durmak yok yola devam'' dedi. 

Başkan bey, ben ki koşturan gazeteciyim... Ben sizin bir gününüzdeki bu yoğunluğunuza havlu attım ama siz 'daha bitmedi bir de bunun akşamı var' dediniz; bana size diyecek kelime bırakmadınız. Teşkilat azminize birlik mücadelenize bravo.

Velhasıl…

Zeki olmak önemli bir şey…

Ama…

Çalışkan olmak her şey!

Editör: Ebru Erbaş'a teşekkür ederim.