Kayıtlar

SİYASET 2021 YILINA HAREKETLİ BAŞLADI

2021’in en çok konuşulacak olan konularından biri seçimlerin ne zaman yapılacağı, diğeri ise, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi... Muhalefet partilerinin bazıları, “Sistem yürümüyor, güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sistem getirilmeli” görüşünü savunuyor. Cumhur ittifakından ise, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden dönüş yok” yanıtı veriliyor.  DİKKAT ÇEKEN OĞUZHAN ASİLTÜRK ZİYARETİ VE SONRASI... Daha önceki yazımda da bu ziyaretin önemini vurgulamıştım, şimdi de kulis ayrıntılarını iletmek isterim... Tüm bu tartışmaların ortasında ise yıla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi evinde ziyaret ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok kritik bir manevra ile çok dikkat çeken bir eylemde bulundu... Oğuzhan Asiltürk’ü de evinde ziyaret etti. Asiltürk de Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı forsunu bir kenara bırakarak geldiğini, ağabey-kardeş olarak sohbet ettiklerini söylemişti. AK Parti kulislerinde ziyarete ilişkin tespitlerimi siz değerli okuyucularıma aktarmak isterim; *Ziyaret çok

2021 DOLU DOLU GELİYOR..

Öncelikle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günümüz Kutlu olsun... Kısıtlamanın olduğu pazar sabahı gazeteci olarak biraz ortalığın atmosferine bakma adına gezindim. Evet yoğun kalabalıklardan kaçan, sakinliği tercih eden biri olarak itiraf ediyorum ki, bu kadar sessizlik sinir bozucu. Her yerin kapalı oluşu sebebiyle sanki şehir derin bir uykuda... Bu sessiz süreç çok uzadı artık, eski coşkusuna tez vakit kavuşmalı. Geçtiğimiz günlerde kartal'da bir caddede gezinirken kapalı dükkanların o durumu beni çok üzdü. Biliyorum zorunluluktan sebep kısıtlamalar var, aksi halde covid illeti sebebiyle ölümler her geçen gün artıyor.  Bu yaşananların suçlusu elbette bizleriz... Evet evet bizler! Neden mi? Çünkü, hepimiz çok iyi biliyoruz ki; bir kaç kendini bilmez maske takmadı, sosyal mesafeyi önemsemedi ve temizliğe dikkat etmedi. Tabiri caizse kurunun yanında yaşta yandı; o sebepledir ki üzücü günleri yaşıyor ve yaşatıyoruz. Tez vakit, o cıvıl cıvıl esnafın yüzünün güldüğü, özgürce eşimizle dostu

“CHP'NİN BAŞÖRTÜ SORUNU''

Bu bir ilk... 4 gün-4 gece pazartesi sabahına kadar doya doya kutladığımız 2021’den başka hiçbir yıla böyle muhteşem bir karşılama nasip olmamıştı. Hayırlı, uğurlu olsun. Yıl olmuş 2021 birileri hala Türkiye'nin sinir uçlarıyla oynamakta ısrar ediyor. Ayrımcı bakışla, inançlı insanların hassasiyetiyle oynayarak değişmeyen zihniyetlerin sözlerine bir kez daha şahit olduk. Hatırlatmak isterim... Yakın tarihin en fazla kınanan dönemi "28 Şubat" değil miydi? Ne çabuk unuttunuz?! Nedir bu İslam düşmanlığı?... Yine dini etnik kelimeler seçilerek yavaş yavaş inançlı insanları ötekileştirme çabası içindesiniz. Başaramayacaksınız! Neymiş efendim, bir gazetenin başlığı  "2020'nin torbasından felaket ve gözyaşı çıktı...'' Temmuz ayı kutusuna,  'Ayasofya'nın cami olmasını'  koyması dehşet verici... Asıl utanç verici felaket ise, sizin o başlığın altına koyduğunuz ülke tarihinin 86 yıl sonra yeniden ibadete açılan  Ayasofya'nın 2020 yılının felaketi ol

“KONJONKTÜR PARTİSİ CHP”

Günün şartlarına göre tavır değiştiren CHP'yi görüyoruz... ÖZTÜRK YILMAZ NEDEN İHRAÇ EDİLDİ? Öztürk Yılmaz, bir TV programında “Ezan Türkçe okunsun” dediği için CHP’den ihraç edilmişti. CHP’den milletvekili seçilmiş, Kılıçdaroğlu’nun desteğiyle de dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevine getirilmişti.  Öztürk Yılmaz ne demişti aktaralım; 'Ezan Türkçe okunsun kardeşim, ben anlayayım. Kur'an okunsun, anlayayım. Benim dilim her tarafta konuşulsun' dediği için ihraç edilmişti. Hem de bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun verdiği talimat üzerine. Çünkü, o günlerde Kılıçdaroğlu, başörtülülerin sorunlarına ilgi gösteriyor, imam-hatip mezunlarıyla bir araya geliyor, muhafazakar kesimlere mavi boncuk dağıtıyordu. Ama aynı Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Şeb-i Arus’ta Türkçe mevlit ve Türkçe Kur'an okutmasına sesini çıkarmıyor! Hatırlatmak isterim! İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, farklı bir CHP’li profil çizmişti. Milliyetçi ve muh

“SOYLU'NUN 'OHH OLSUN!'U KİMLERİN CANINA DEĞDİ?”

Ne geceydi ama... “Soylu’nun 'ohhh’u milyonların yüreğini soğuttu...” Dün gece İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Meclis Genel Kurulu’nda HDP tarafından ortaya atılan iddialara yanıt vermek üzere kürsüye çıktı. Bakan Soylu’nun teröristlere yönelik düzenlenen operasyonu anlattığı anlarda HDP’li milletvekilleri ses eylemine başladı. Elleriyle masaları yumruklayan HDP’liler, Soylu’nun anlattıklarının duyulmaması için her şeyi yaptı ama bu ses eylemi Soylu'yu durduramadı... Keza neden durdursun ki!  Türk milleti Soylu'yu neden seviyor?... Çünkü; özü, sözü net ve mazlumun yanında hainin karşısında olduğu için... Uzun yıllardır devlet ve millet olarak terör illetinden çok çektik... Cumhurbaşkanımız ve bakan Soylu, birçok evin ocağına düşen ateşin acısının dindirileceğini, terörün kökünün kazınacağını defalarca iletti. Soylu, göreve geldiğinden bu zamana kadar terörle mücadele konusunda ülke huzuru adına bu halka söz verdi. Sözünü de tutma adına uğraş vermeye devam ediyor. Dün gece B

HAZİNE'DE DEĞİŞİM ''BERAT ALBAYRAK - LÜTFİ ELVAN''

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın istifasına dair düğüm geçtiğimiz gece İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamayla çözüldü.  Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda önemli değişim... Her iktidarda bakan isimleri değişir elbet, bunda şaşırılacak bir durum yok!  Düşündürmek isterim; Albayrak, 15 Temmuz sonrası Türkiye'nin içine girdiği kritik dönemde önemli görevlerde bulundu; Bugün, Doğu Akdeniz ve Karadeniz'de meyvelerini topladığımız enerji politikalarına büyük katkısı oldu. Ülkemize önemli hizmetler veren değerli bakanımıza teşekkür ederiz. Berat Albayrak’ın sürpriz istifasıyla birlikte 27 saat süren belirsiz bir süreç yaşadık. Bu süre zarfında türlü senaryolar yazıldı. 27 saatin sonunda Erdoğan öngörülemez bir lider olduğunu  gösterdi. Berat Bey’in istifasını kabul ederken, yerine tecrübeli bir isim olan Lütfi Elvan’ı atadı.  LÜTFİ ELVAN'IN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ... Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini üstlenen Lütfi Elvan, siyasi nezaketi ve çalışkanlığı ile biline

''ÖĞRENCİ YOKSA BİZ DE YOKUZ, ÖĞRENCİ BİZİM BAŞIMIZIN TACIDIR.'' BU GÜZEL SÖZLER BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. İBRAHİM ÇAPAK'A AİT...

Yakın zamanda memleketim Bingöl'deydim... Güzelim Bingöl Üniversitesi'ni yerinde görüp, üniversitenin değerli rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak'ı ziyaret ederek diyaloğu kaleme aldım. Bu keyifli söyleşiyi siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim.  Neler konuştuk? Pandemi sürecinde üniversiteye gelemeyen öğrencilerini, öğrencisiz boş kalan anfileri, okulun boş koridorlarını, normal zamanda dolup taşan kütüphanedeki sesizliğe kadar bir çok konuya değindik yanı sıra  rektör beye kişisel sorular da yönelttim... -Sayın Çapak, sizi tanımayanlar için kendinizden biraz bahsedebilir misiniz? İbrahim Çapak kimdir?  ÇAPAK: İbrahim Çapak buraya gelecek olan veya var olan öğrencilerden biri gibidir... 1971'de Bingöl'de doğmuş bir Anadolu çocuğu. Burada okuyan veya okuyacak olan öğrencilerden herhangi birinin kendi hayatının seyri içerisinde yaşadıklarını yaşamış bir insanım. Bingöl’ün Kırkağıl köyündenim. Evli, 2 çocuk babasıyım. İlkokulu köyümde, ortaokul ve liseyi Bingöl merke