Kayıtlar

23 PLAKALI ELAZIĞ İLİMİZDE, 'RAMAZAN GÜRGÖZE' İLE TEBESSÜM EŞLİĞİNDE YÜZ YÜZE SOHBET...

Kadim şehir Elazığ'dayım... Canım annemin memleketinde kısa bir gezindim. "HeIe geI gardaşıma bir çay ısmarIayam” diyen insanIarın boI oIduğu bir memIekettir EIazığ. Elazığ denilince, Harput akla gelir… Harput Kalesi: Denilene göre, inşasının harcında su değil süt kullanılmış olması. Süt kullanılmasının nedeni ise, kalenin yapıldığı yıllarda su kıtlığının yaşanmış olmasıymış. Harput Buzluk Mağarası: Ziyaret ettiğim mağaranın önemli bir özelliği ise, yaz dönemlerinde serin, kış dönemlerinde ise sıcak oluşuymuş. Hayranlığınızı gizlemeniz mümkün değil… Palu ilçe: Palu Kalesi, Kara Cemşit Bey Külliyesi, Merkez Camii, Alacalı Mescit, Ulu Camii, Küçük Camii Palu var; yanı sıra bir kaç mağara, yıkılmış kilise ve restore edilmiş bir de hamam var, oraları hızlı bir tur ile gezdim. NOT: Tabii ki bu güzelim şehrin birçok gezilecek şahane yerleri ve lezzetli yemekleri; Köfteciler Sokağı’nda Elazığ usulü salçalı köfteyi deneyeceğim, Zertaşlar’da kahvaltı aklımda olan bir diğer ziyaret no

MEMLEKETİM BİNGÖL ERDAL ARIKAN'LA EMİN ELLERDE

20 yıl sonra Bingöl'deyim...  Her yaz etrafımdaki eş, dost, arkadaş memleketine giderdi biz gidemezdik; çünkü, memleketimizde güven, huzur yoktu ama şimdi... Muhteşem değişimi gözlerim dolarak, keyifle gezdim.   Büyük değişime desteği olan Sn. Cumhurbaşkanımıza ve güzel değişimin her karesinde etkisi olan değerli isim vekilimiz Cevdet Yılmaz'a ve Terör illetinden büyük oranda temizlenmesinde büyük emekleri olan Tabii ki önce huzurumuz olan Mehmetçiğimize akabinde Bakanımız Sn. Süleyman Soylu'ya gönül rahatlığıyla yıllar sonra Bingöl sokaklarında gezme keyfini yaşattığınız için teşekkür ederek başlamak istiyorum yazıma. Muhteşem lezzet kavurmasının tadı hala damağımda... ''Dünya İkincisi” Binşifa Balı'na zaten diyecek yok. Doğal Kaynak Suları'yla ünlü il ve Dünyada eşi bulunmayan, üzerinde ağaç yetişebilen doğa harikası “Yüzenada”sıyla, Binbir derde deva termal sularıyla, Kışın bu keyfi yaşamayı çok isterim... Türkiye’deki en uzun kayak sezonlarından birine s

20 BİN YENİ 'GENÇ ÜYE' ÖNEMLİ! BU ÇALIŞMANIN MİMARLARINDAN OLAN BİR İSİM İLE SOHBET ETTİM..

Z Kuşağı 1995 ve sonrasında doğan kişileri temsil eder. Çeşitli kaynaklarda internet kuşağı, zeki kuşak, Google kuşağı, '.com' kuşağı olarak da adlandırılmaktadır. Herkes onları konuşuyor! Z kuşağı denilince; - Yaratıcı ve işbirlikçi olmak - Oldukça zor çevresel, sosyal ve ekonomik sorunları çözmek - Kendi kendini yönlendirebilmek - Grup çalışmasını rahatlıkla yapabilmek - Bilgiyi çok hızlı işleyebilmek - Daha zeki olmak Bu maddeler etkili... Ne yalan söyleyeyim evimde de var bir tane  bu gençlikten :) Belki de, bu yüzden daha hassas bakabiliyorum bu gençliğe. Tabii ki, Z kuşağı bir dayatmadır! "Küreselci beyinler bu kuşağın muhalif ruhunu istismar ediyor." diyen de var, tam tersini düşünen de var. Önemli olan 'Biz bu gençliği ülkemiz, gelecek ve yarınlarımız adına  nasıl kazanırız?' diyebilmeliyiz.  Bizler kuşaklara bölünmek zorunda mıyız? Bu tartışılır! Ama yaklaşık 7 milyon gencin 2023 seçimlerinde oy kullanacağını biliyoruz.  Peki partiler ve ülkemiz de il

EKREM İMAMOĞLU DEPREMDEN DAHA RİSKLİ!

Bu başlığın sahibi Mücahit Birinci... Memleket sevdasına düşmüş, haklının yanında haksızın karşısında durmuş... Sürekli çalışan ve üreten bir bakış açısı ile geliştirmeyi bilen, 1974 yılında Rize'de dünyaya gelmiş, evli 2 kız çocuğu babası,  iyi bir ceza avukatı, televizyon  ekranlarının sevilen, sosyal medyanın etkili ismi aynı zamanda gençlerin 'Mücahit abisi' ile tanıştım.  Bağdat  caddesinde, yaklaşık 3 saat hiç durmadan sohbet ettik; sohbet ederken 'arada sorular da sormak isterim ve sesinizi kaydedebilir miyim?' dedim tebessüm etti.  3-2-1 kayıt... Kendisi hakkında merak edilen tüm soruları sordum. - Müsaadenizle İlk soruma özel hayatınızla başlamak istiyorum;  Allah bağışlasın iki kız evladınız var. Mücahit Birinci nasıl bir babadır?  Birinci: Kız çocuklarını çok seviyorum, evlatlarımla diyaloğum çok iyidir. Büyük kızım biraz büyüdüğü için şu evre kendini az sevdiriyor; küçük kızım bana çok düşkün, ben de evlatlarıma düşkünüm; evlatlarıma mutlaka zaman ayırı

BU MİLLET 'SULTAN ALPARSLAN'I DA SEVER, 'ATATÜRK'Ü DE

Biz Türkler, ne 26 Ağustos 1071'de yaşanan o büyük destansı olayı,  ne de 30 Ağustos’ta yaşanan Milli Mücadele’nin zafer gününü sıradan olaylar gibi görebiliriz. Bunlardan ilki, bu toprakların vatan haline gelmesi için Anadolu’nun kapılarının açılması, ikincisi ise; bu vatanda bağımsız bir devlet sahibi olma iradesinin tarihe kaydedildiği gündür. Malazgirt’te kazanılan büyük zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan yolun ilk adımı olmuş, milletimiz bu topraklarda nice şanlı zaferlere ulaşarak, tarihin akışına yön vermiştir. Sultan Alparslan’ın ordusuyla birlikte yazdığı bu destan, bizlere Anadolu’nun kapılarını bir daha kapanmamak üzere açmış ve bu mübarek topraklar ebedi ata yurdumuz olmuştur. Bu kutlu zafer ayrıca, Anadolu’nun İslamlaşmasında da bir dönüm noktasıdır. Kazanılan zaferle dünya tarihine yön veren ecdadımız, bugün de aynı ruhu taşımakta ve bunu da göstermektedir. Bu şanlı zaferi bizlere armağan eden Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Alparslan ve onun kahraman ord

MUHALEFET BÖLÜNME TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA...

Muhaliflerin sesinin çıkmadığı kurultayda CHP ’yi istediği gibi dizayn eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi hayatının en güçlü olduğu kurultayını yaptı. Oybirliğiyle genel başkan seçildi.  Ancak kurultaydaki kurgu Muharrem İnce’nin çıkışıyla kısa sürede bozuldu. Kurultaydan yüksek bir moralle çıkan Kılıçdaroğlu’nun Muharrem İnce’nin çıkışıyla morali bozulurken, CHP uzun bir aradan sonra bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 2023 seçimleri ve cumhurbaşkanı adaylığı sorulduğunda Kılıçdaroğlu, her defasında “Daha uzun bir süre var” derdi. Ama bu kez, tartışmanın fitilini kendisi ateşledi. “Abdullah Gül’den neden bu kadar korkuyorlar?” sözüyle birlikte; hem adayının ismini hem de ''Abdullah Gül’ün aday olma ihtimali bile AK Parti’nin ödünü patlatıyor!'' düşüncesine fena inandırılmış olduğunu anlıyoruz. Oysa... Siyaset dâhisi, seçim analizcisi vs. olmaya gerek yok. Siyaseti orta ya da alt seviyede gözlemleyen herhangi bir vatandaşın bile anlayabileceği netli

ZAFER AYINDA MÜJDELER OLSUN..

Ağustos ayı içerisinde başta 1071 Malazgirt Zaferi olmak üzere, 1473 Otlukbeli Zaferi, 1514 Çaldıran Zaferi, 1516 Mercidabık Zaferi, 1521 Belgrad’ın Fethi, 1526 Mohaç Zaferi, 1571 Kıbrıs’ın Fethi ve 1922 Büyük Taarruz zaferlerini elde etmiş ve hak edilmiş bir isim olarak Ağustos ayına “Zafer Ayı” ismini kazandırmıştır. Tarihimize şan veren bu zaferlerin hemen hepsi siyasi, sosyal ve ekonomik önemleri bakımından mühim ve değerlidir. Fakat tarihte sebep ve sonuçları bakımından şüphesiz en önemli iki zaferimiz 1071 Malazgirt ve 30 Ağustos Büyük Taarruz’dur.  Ve bence bir diğer ZAFER de ülkemiz için önemli keşif olan DOĞALGAZ rezervi... Önce, bütün içtenliğimle zaferler ayındaki tarihi keşif, doğalgaz yataklarının vatanımıza milletimize, bölgemize ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Üç gün boyunca tüm Türkiye'ye hatta bence dünyaya yoğun bir şekilde heyecan yaşatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın müjdesi bomba etkisi yarattı.... Düşündürmek isterim; Berat Albayrak Ene