EKREM İMAMOĞLU DEPREMDEN DAHA RİSKLİ!



Bu başlığın sahibi Mücahit Birinci...


Memleket sevdasına düşmüş, haklının yanında haksızın karşısında durmuş... Sürekli çalışan ve üreten bir bakış açısı ile geliştirmeyi bilen, 1974 yılında Rize'de dünyaya gelmiş, evli 2 kız çocuğu babası,  iyi bir ceza avukatı, televizyon  ekranlarının sevilen, sosyal medyanın etkili ismi aynı zamanda gençlerin 'Mücahit abisi' ile tanıştım. 

Bağdat  caddesinde, yaklaşık 3 saat hiç durmadan sohbet ettik; sohbet ederken 'arada sorular da sormak isterim ve sesinizi kaydedebilir miyim?' dedim tebessüm etti. 

3-2-1 kayıt...

Kendisi hakkında merak edilen tüm soruları sordum.

- Müsaadenizle İlk soruma özel hayatınızla başlamak istiyorum;  Allah bağışlasın iki kız evladınız var. Mücahit Birinci nasıl bir babadır? 

Birinci: Kız çocuklarını çok seviyorum, evlatlarımla diyaloğum çok iyidir. Büyük kızım biraz büyüdüğü için şu evre kendini az sevdiriyor; küçük kızım bana çok düşkün, ben de evlatlarıma düşkünüm; evlatlarıma mutlaka zaman ayırırım.


- Spora olan tutkunuzu biliyoruz... Aslında hepimiz için spor hayatımızın olmazsa olmaz bir parçası durumunda... Peki siz, hangi spor dalını tercih ediyorsunuz?

Birinci: Uzun süredir aktif olarak dünyanın en zor sporu olan vücut geliştirme yapıyorum.  Spor yaparken mutlu oluyorum, spor kişiyi disipline ediyor. Bence hayatta herkesin kendine vakit ayırdığı bir kaçışı vardır, benimki de spor. 


- Gençlerin dilinde 'Mücahit abimiz' candır söylemi... Belli ki ciddi bir sever kitleniz var. Bunu neye borçlusunuz? Toparlamak gerekirse, gençlerle aranızdaki bu köprüyü nasıl kurdunuz?

''HİTAP değil DİYALOG...''

Birinci: Gençlik yaşla ilgili değil bir ruhtur, yansıttığın enerjidir. Gençleri seviyorum, gençliğe kulak veriyorum, gençleri dinliyorum ve onların 'Mücahit abisi' olmaktan mutluluk duyuyorum. Düşüncede ''Bizim gençlerden öğreneceğimiz çok şey  var'' diye başlarsan ve  gerçek hayatında da eşitler arasında iletişim kurarsan o zaman gençlerle gerçek diyaloğu kurarsın. HİTAP değil DİYALOG... ''Eşitler arası diyalog...'' Gençler çağırdığı zaman gidiyorum, bu kadar basit. 

- Z kuşağı hakkında ne düşünüyorsunuz? Ailenin Z kuşak üzerinde aktif rolü ne derece etkili? 

''Z kuşağı bir dayatma kesinlikle!''

Birinci: Gençliği ya da hepimizi kuşaklara bölmemeliyiz, bu ruhla alakalı Z kuşağı yeknesak (tekdüze) bir tip gençlik değil!  Gençlerin refleksi genelde aileden aldığı terbiye, hayat görüşü ve ideoloji noktasında devam eder. Hangi ailede doğduysanız genelde o ideolojide, o fikir hayatında ilerlersiniz. 

Z kuşağı bir dayatma kesinlikle! Gençler bu dayatmayı reddetsinler. 

- Z kuşağı üzerinde sizce algı operasyonu var mı? Var ise bu durumda gençlere kimi örnek gösterebilirsiniz?

''Muhalif ruh Recep Tayyip Erdoğan'daki ruhtur.''

Birinci: Her genç farklı birer bireydir. Z kuşağı şöyledir, böyledir deyip gençliği tektipleştirip o kuşağa tabileştirmeye çalışıyorlar. O kuşağa tabi olduğunu düşünen gençleri tektipleştirip muhalif düşüncelerini istismar ediyorlar. Bu düşünce küreselci kafanın işi, sonrasında ne mi yapıyorlar? Örneğin; Gezi sürecinde demokrasiyle iktidara gelmiş bir partiye karşı  'Tek adama karşı mücadele' saltanata karşı mücadele' adı altında tektipleştirilmiş gençliğin muhalif duygusunu istismar edip gezi sürecinde sahada kullanıyorlar. Mesela;  'çapulcuyum' pankartını kim açtı? Fakir anadolu çocuğu mu? Değildi! Bunlara otelini kullandıran grup kimdi? Fakir anadolu çocukları mıydı? Değildi! Direniş nasıl olur, devrim nasıl olur? İşçi kısmından, fakir kısmından yani ezilen kısımdan gelir. Gezide ezilen kısım neredeydi? Gezi sürecinin üstüne, memleketin pastasının  büyük payının sahipleri karabasan gibi çökmüşlerdi. Gezi süreci muhalif ve direniş hareketi değildir. Gezi süreci tipik bir statüko hareketidir. Muhalif kimdir biliyor musunuz? 2002'den beri siz fazla pasta yiyorsunuz, toplam pastadan fazla pay alıyorsunuz, bundan sonra anadoluda, kaplanlar  ve muhafazakarlar da bu pastadan pay alacak diyen AK Parti hareketi asıl muhalefet hareketidir. Gençlerin bunu anlamasını istiyorum.

 Devrim nedir? Biliyor musunuz? BM'de 5 ülkenin vetosu olunca karar çıkartamıyorsunuz. 'Dünya 5'ten büyüktür' diyen direnişin, devrimin ta kendisidir veya İsrail'in perez'ine tv ekranlarında uluslararası bir konferansta 'one minute' diyendir. Muhalif ruh Recep Tayyip Erdoğan'daki ruhtur. Siyaset için söylemiyorum, inanarak söylüyorum. Gençlerin biraz da Sn. cumhurbaşkanımıza bu noktalardan bakmasını istiyorum. Küreselcilerin dayattığı gibi nerede 'tek adam'lık, 'diktatörlük'lük! Yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara'yı kaybettik; ne oldu? 'Tek adamlık' yönetimi olsaydı kaybedilir miydi bu seçimler? Demokrasiyle yönetiliyoruz. Gençlere bunları doğru anlattığınız zaman anlıyorlar. 

- Her kesim tarafından saygı duyulan yazar Yavuz Bahadıroğlu'nun (Niyazi Birinci) oğlu olmanın, size gerek sosyal medyada gerekse siyasi arenada katkısı olduğunu düşünüyor musunuz? Aynı zamanda bugüne kadar babanızla herhangi bir konu hakkında fikir çatışması içinde bulundunuz mu?

''Temel omurga farklı değil elbet ama 'armut dibine düşer...''

Birinci: Benim siyasette yaptığım ya da yapacağım hatalar babama maledilmesin. Duruşuna, yazarlığına taş gitsin istemedim. Babam çok kritik bir ameliyat atlattı, doktor 'kötüye hazırlayın kendinizi' dedi. O anki duygusallıkla babam için sosyal mecrada dua istedim, o zaman babamın kim olduğunu öğrendiler. Tabii ki, temel omurga farklı değil fakat sizin de ifade ettiğiniz gibi 'armut dibine düşer...' Fakat bazı noktalarda farklı görüşlerimiz de olabiliyor.


- Siyasete olan ilginiz ne zaman başladı? Babanızla bazı noktalarda fikirsel farklılıklarınız olsa da, siyasi görüşünüz aynı; peki siz siyasete ne zaman girmeyi düşündünüz? Babanızın siyasete girmenizde aktif rolü oldu mu?

''Ekrem İmamoğlu ile tanışıklığımız var!''

Birinci: Babam aktif siyaset yapmadı ama çok küçük yaşlardan bu zamana siyaset ile iç içe yaşadım. Ancak şunu söyleyebilirim ki, babamın sayın cumhurbaşkanımızla  sevgi, saygı çerçevesinde iletişimi devam ediyor. Reel siyasete Beylikdüzü'nde başladım.  2012-2014 tarihleri arasında Ak Parti Beylikdüzü İlçe Başkan yardımcılığı, daha sonra 2014-2019 arasında Beylikdüzü'nde, Ak Parti meclis üyesi olarak 5 yıl süre ile, meclis grup başkan vekilliği görevini sürdürdüm. İBB başkanı Ekrem İmamoğlu ile oradan tanışıyoruz. O dönem kendisi Beylikdüzü belediye başkanıydı. 


- Siyasi arenada kendinizi nerede gördünüz? İlerleyen süreçte siyasete yeniden girmeyi düşünüyor musunuz?

''Talip olduğunuz şey eğer koltuksa siyasette her zaman duvara toslamaya mecbursunuz!''

Birinci: Ben siyasetin içindeyim zaten ve parti disiplinine tabiyim. Aktif bir  vazifem yok ama kısmen aktifim. Talip olduğunuz şey eğer koltuksa siyasette her zaman duvara toslamaya mecbursunuz! Koltuğa talip olmayacaksınız, gönülden gönüle bağ kurmaya talip olacaksınız! Hiçbir siyasi görüş ayırt etmeden tamamını kuşatmaya çalışarak bunu yapmak belki zor ama mümkün mertebe gönülden gönüle bağ oluşturmaya çalışacaksınız. Şu an siyasette aktif görevim yok!


- 5 yılı aşkındır yerel siyasette yer aldınız, kısa sürede sevilen isim oldunuz; ilerleyen zaman diliminde parti bünyesinde  yer almak ister misiniz?  

Birinci: Aslında bu sorunun yönetileceği kişi ben değilim. Parti kurullarımızın kararına saygı gösteririm. Göreve talip olunmaz, uygun görürlerse görev verirler ama parti kurullarımızın saygı duyduğu fiilleri beni vazifedeymiş gibi çalışmaktan alıkoyamaz. Onlar 'sen dinlen' diye öngörebilirler ama sen dinlenmeyebilirsin.


- Yerelde aktif siyaset yaptığınız dönem bu kadar popüler değildiniz? Şimdi sosyal medyanın 'Mücahit abisi', ekranların sürekli aranan ismi oldunuz, deyim yerindeyse bu sevgi seli nasıl oluştu? 

Bu soru karşısında, içten samimi bir gülümsemeyle röportaja devam ediyor...

Birinci: Allah'ın takdiridir. Ben her şeyin zamanlamasının kurgu olduğunu düşünüyorum; şimdi milletimizi fert fert tanıyorum. Böyle bir fırsatım var, bizi Beylikdüzü'ndeyken kim bilirdi? Oranın yerel siyasetçileri, bir de Ekrem İmamoğlu. Derdim şan şöhret değil! Kendimi şanslı hissediyorum. Tanınır olmam bana insanlığı tanıma şansı verdi. Mücahit Birinci kim ki? Herhangi bir vatandaş. 'Abi buraya gel' diyorlar gidiyorum ve onları yakından tanıma imkanım oluyor.  Düşünün ki; hiç tanımadığınız insanlar hayatınıza giriyor, dünyanın en zevkli şeyi bu, paha biçilemez... 


- Siyasi mecrada kendinize özgü kararlı duruşunuz ve net tavrınızla biliyoruz sizi.  Sizce siyasiler zaman zaman samimi açıklama yapmaktan kaçınıyorlar mı?

Birinci: Bu bir düşünce sistemidir. Ben hep şuna dikkat ettim; samimiyetle inandığım konuda ki, siyasiler bazen samimi olmayabilir; gençler bunu da bilmeli.. Bazen bazı açıklamalarımız, samimi tavrımız olmayabilir ama inandığım samimi konularda tavrım ve duruşum nettir.  


- Pandemi sürecinin ilk evrelerinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 29 Mart tarihinde Kâğıthane'de bulunan 'Fazilet Durağı'nda bir otobüse sabah saatlerinde bir anda 47 yolcu bindiğini açıklamış ve olayla ilgili suç duyurusunda bulunmuştu. Sizin 'Fazilet Durağı' konusu ile ilgili ciddi bir mücadeleniz oldu, biraz bu konudan  bahseder misiniz? Nedir işin aslı?...

 ''Ekrem İmamoğlu korksun benden!''

''Üç kişiyi şikayet ettim''

Birinci: Olayın kendisi büyütülecek bir mesele değildi, onlar kendileri büyüttüler. Pandeminin en cafcaflı olduğu zamanlar, pandemi ortalığı kasıp kavuruyor, İBB otobüs sefer sayılarını azalttı. Otobüslerde zaman zaman doluluk oluşmaya başladı. Bir pazar sabahı 06:00'da bana twitter'dan bir görüntü geldi. İnanılmaz dolu bir otobüs 'Boğazköy-Bakırköy' hattı tabii ki bu görüntüye kayıtsız kalmak mümkün mü? İnsanlar kelleyi koltuğa almış işlerine gitmeye çalışıyorlar. 29 Mart akşamında dediler ki; AK parti'li parayla tutulmuş troller; Ekrem İmamoğlu'nu zayıflatmak için bu ve benzeri organizasyonlar yaptılar, Bu organizasyonun lokomotifi de Mücahit Birincidir dediler. 

Ben de böyle bir güç varsa Sn. İBB başkanı korksun benden. Uydurduğu o algı çalışmasındaki kişi gerçekten ben isem vallahi ben bundan çok mutlu olurdum. Bu hareketlenmeyi mobileze yapan bir siyasetçi... Düşünsenize böyle bir şey olabilir mi? 

Akıl tutulması..

İnsanlar pandemi sürecinde siyasette aktif görevi olmayan birinin sözüne itibar ederek otobüsü doldurur mu? 

Bunların trolleri, CHP'nin clikleri, fetö'ye bağlı bot hesaplar, bazı terör örgütlerinin hesapları; bilerek terör örgütü diyorum çünkü, bunların bazıları tutuklandı, sosyal medyayla paylaşıldı. 'Toplu biniş yaptılar' denildi. 

Beni 'Halkı kin, öfke nefret düşmanlığına sevk etmekten' dolayı şikayet ettiler, sonrasında anında bende onları 'halk sağlığını tehlikeye atmaktan, iftiradan' ve birçok maddeden şikayet etim. Üç kişiyi şikayet ettim... İBB başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB sözcüsü Murat Ongun, Gazeteci İsmail Saymaz. 

Onların şikayeti takipsizlikle sonuçlandı... Yaklaşık 19 sayfalık takipsizlik kararı verildi. Savcılık öyle bir araştırdı ki, 47 yolcunun arasında irtibat var mı, telefon konuşmaları var mı? HTS kayıtlarına kadar bakıldı ama olayın tamamen kurgu olduğu ortaya çıktı. 

Yani olay gerçek, o insanlar gerçekten işine gücüne giden vatandaş ama kurguymuş algısını yansıttılar. 

Traji komik durum...

Ekrem İmamoğlu, ertesi gün FOX ana habere katıldı. Yayında, 'Fazilet Durağı'nı kastederek "Ya ben pazar sabahı otobüse binenleri gördüm; maç yok bilmem ne yok lanet olsun böyle siyasete kanım dondu" dedi. 

47 kişinin bindiği iddia edilen Fazilet durağı'ndan binen kişi  sayısı '0' sıfır. Başkan bey'in olmayan kişilere kanı donuyor ve siyasete lanet okuyor! 

Otobüsteki insanlara 'parayla tutulmuş troll' diye iftira attılar o vatandaşları bunlara karşı dava açmaya davet ediyorum. 

Ceza davalarının sonuçlarını çarşaf çarşaf kamuoyuyla paylaşacağım. 


- Uzun yıllar AK parti yönetiminde olan kadim şehir İstanbul, son yapılan seçimlerde  Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım'ın kıyasıya rekabetine sahne oldu. Seçmen kararını verdi seçimle birlikte yönetim el değiştirdi. 'Her şey güzel olacak' sloganıyla yola çıkan İmamoğlu'nu  başarılı buluyor musunuz?

''İBB çalışmıyor!''

Birinci: Başarılı olana teşekkür etmeyi de biliriz ama İBB çalışmıyor! Haliç'in kirlenmesinden tutun, Hükümet 45 günde hastane yapıyor İBB yolunu yapamıyor! 1994'ten itibaren İstanbul hizmeti gördü. Son 1.5 yıldır hizmet yok! İstanbul hizmet bekler. Geçmişten gelen tecrübeyle söylüyorum Ekrem İmamoğlu depremden daha riskli!


Mücahit bey, gençlerin neden sizi bu kadar çok sevdiğini anlamama ayrıca sizi yakından tanımama fırsat verdiğiniz tüm sorularıma samimiyet ve içtenlikle cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.





Editör: Ebru Erbaş'a teşekkür ederim.




Yorumlar

  1. Bravo suna hanım önemli değer Yavuz Bahadıroğlu’nun sevilen ismi ile çok samimi röportaj yapmışsınız tebrik ederim.

    YanıtlaSil
  2. Mücahit Birinici abimiz candır adam gibi adamdır AK parti içinde bu isimler olmalı teşkilat daha da güçlü kalır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. AK parti teşkilatı içinde olan bir isim dilerim parti kurulları böylesi gönüllü isimleri duyar bünye içerisinde değerlendirir.

      Sil
  3. Muhteşem bir röportaj olmuş..
    #mücahitbirinci beyefendiyi tanımam ama #barlarsokağı 😬 konuşmasında #ekoyu fena sıkıştırdı.
    Zaten her sıkıştığında söz kesen ve karşısındakini dinlemeyen sadece kafasındakini düşünüp, söyleyen ve karşısındakini dinlemediği için ne dediğini bilmeyen biri benim için...
    Allah İstanbul halkına sabır versin. Bu imtihanı da atlatacağız...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaizen şirketinin değerli yöneticisi Teşekkür ederim 😊

      Sil
  4. Gençlik hazinedir mücahit bey genclerin abiligini yaparak çok iyi duyarlı davranıyor.

    YanıtlaSil
  5. Bravo 👏🏻 gercekten keylfle okudugum bir soylesi olmus ve Mücahit beyi sizin sayenizde tanidim cok sevdim

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KONU TESETTÜRLÜ OLMASI MI?...

“CHP'NİN BAŞÖRTÜ SORUNU''