Kayıtlar

28 ŞUBAT...

Unutulmadı, unutulamayacak da asla! Nasıl unutulsun ki o korkunç süreç! Kadınların başörtüsü olduğu için okullara sokulmadığı, dini vecibelerini yerine getirmek isteyen insanların adeta kamusal alandan silindiği, varolan toplumsal düzeni korku ve tehlike mantığına endeksleyen kararların bir bir kâğıda döküldüğü günün adıdır 28 Şubat... Türkiye tarihine “Post Modern Darbe" olarak geçen ve toplum ile siyaset üzerinde derin postal izleri bırakan 28 Şubat'ı geride bırakalı 24 yıl oldu. Hakkında duruşmaları devam eden davalar açıldı. Televizyoncu olmanın iyi yanı önemli tüm anları canlı yayınlayıp şahitlik yapmak, kötü yanı ise elinden bir şey gelmeyen herkes gibi olaylara seyirci kalmak. 28 Şubat, 1997'de Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller hükümetinin silahlı kuvvetler tarafından istifaya zorlanmasıyla yaşandı. 27 Mart, 27 Mayıs ve 12 Eylül darbelerinin aksine, askerler 28 Şubat'ta yönetime bizzat el koymadı. Bunun yerine medya üzerinden bir savaş verildi. Askerlerin hüküme

AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI'NDA DEĞİŞİM; ESKİ İL BAŞKANI - YENİ İL BAŞKANI

Nasıl da hareketli bir hafta sonu yaşadı AK Parti teşkilatı... Gazeteci olarak bu hareketliliğe duyarsız kalmak ne mümkün... Biz gazetecilere kulis bilgisi önceden bir şekilde gelir, hatta yakın zamanda öngörüsüne güvendiğim Ankara muhabiri arkadaşıma İl başkanlığında bayrak değişimi konuşuluyor, ne diyorsun? demiştim... Kendisi '' Milli Görüş '' kökenli bir isim olacak demişti dediği de oldu. Bizler de ufak ufak üstatlarla istişare ederek son dakika bilgilendirmelerle sizlere ulaştırmaya çalışırız. Yeni İl başkanı Osman Nuri Kabaktepe 'nin isim bilgisi haberini aldım fakat haber teyide muhtaçtı.  AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak , "24 Şubat Çarşamba günü gerçekleştireceğimiz AK Parti İstanbul 7. Olağan İl Kongremizde aday olmayacağımı, görevimi başka bir dava arkadaşıma devredeceğimi tüm kamuoyuna duyururum" şeklinde açıklama yaptı. Bayram Şenocak, kongrede bu bildirisiyle aday olmayacağını açıkladı.  İl Başkanı Şenocak; 2018 yılından bu yana

NASIL BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ?... HALA MI BAŞÖRTÜSÜ SORUNU!

“Bu kadar da olur mu canım?!” diyeceğiniz bir yazı yazdım. Muhatabım sadece vicdandır. Nefsini kapının önünde bırakmayan içeri gelmesin! Çünkü nefis sadece karşısında bir ayna varsa onu can kulağıyla dinler. 21. yüzyıldayız... Üzgünüm, şaşkınım, öfkeliyim ve hala daha artık ne demeliyim, ne demeliyiz sahiden bilemiyorum!... Geçtiğimiz gün metroda başıma gelen bir olayı siz değerli okurlarımla paylaşmak isterim. Soğuk karlı bir hava, sakin sakin metroya doğru yürüyorum. Metroya vardım, durakta bekliyorum; banklardan birine doğru yöneldim oturdum. Yanıma bir teyze geldi, teyze diyorum yaşça benden çok büyük olduğunu düşünerek... Teyze benimle hemen sohbete başladı, anlattı durdu; bende ne yapayım nezaketen dinledim teyzemizi... Metro geldi, malum pandemi sebep, bir de öğlen saatleri neyse ki metro çok yoğun değildi geçtim oturdum bir koltuğa, hemen yanıma teyze oturdu. Başladı oradan buradan konuşmaya; Yol boyunca adeta bütün hayatını anlattı. Tabii ki soru sormadığım için konu tükendi

PKK'NIN SİVİL KATLİAMI

Terör örgütü sivilleri şehit etti. Alçakça, kalleşçe, haince şehit edilen sivillerimize Allah'tan Rahmet, ailelerine sabırlar dilerim.  Yine sivillerin kurban gittiği bir terör katliamı! Yine fail gün gibi ortada.  13 silahsız insanımızı PKK denilen örgüt katletti. Karnında kurşun deliği olan savunmasız, kundakta bebek katletti,  Doğuda eğitim veren öğretmeni katletti, kendi köyünün adamını katletti, İzne giden askerleri katletti, İşçi katletti, bombayla vatandaş bile katletti. Ve son olarak PKK, elinde tuttuğu 13 sivil vatandaşımızı katlederek, yeni bir vahşete imza attı! Terör nereden gelirse gelsin, saldırı hangi amaçla yapılırsa yapılsın,  eylem kim tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin artık DUR demenin vakti gelmedi mi? Sözün bittiği yerdeyiz... Artık icraat zamanı; Hem devletimizden, hem de muhalefetten... Bir KÜRT birey olarak bu yaşanan kahredici olaydan üzüntü duyuyorum, vicdanım sızlıyor. Kim bilir kimlerin evine ateş düştü, ocakları söndü?  İyi de neden? Sırf

İNCE'DEN SERT İSTİFA!... CHP ''TABELA PARTİSİ''

Beklenen oldu... Muharrem İnce 40 yılı aşkın süre çeşitli kademelerinde siyaset yaptığı ve 2018 seçimlerinde kendisini cumhurbaşkanı adayı olarak gösteren CHP’den istifa etti. Yeni parti kuracak.  İnce'nin istifa konuşmasındaki alıntıyla başlamak istiyorum yazıma; “Potansiyeline güvenmeyip dostlarına bel bağlayan tek ana muhalefet CHP’dir. CHP artık bir tabeladan ibaret, benim hedefim 50+1”  Bu sözlerden de anlaşıldığı üzere Muharrem İnce CHP’de mutsuzdu ve sürpriz değildi bu istifa... Cumhurbaşkanlığı adaylığı sonrası yaşanan süreç nedeniyle siyasi kariyerinde arzuladığı yolu alamadı. Genel başkan adaylığı için yaptığı çıkışlar, açıklamalar, polemikler nedeniyle hem CHP Genel Merkezi ile hem de CHP tabanı ile gerginlikler yaşadı ve soğudu. CHP'nin geçen yıl Temmuz ayında yapılan 37. Olağan Kurultayı'ndan sonra Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve parti yönetimine sert eleştirilerde bulunarak, parti içinde "Memleket Hareketi" adıyla muhalif oluşum başlatıp illeri ge

SİYASET 2021 YILINA HAREKETLİ BAŞLADI

2021’in en çok konuşulacak olan konularından biri seçimlerin ne zaman yapılacağı, diğeri ise, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi... Muhalefet partilerinin bazıları, “Sistem yürümüyor, güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sistem getirilmeli” görüşünü savunuyor. Cumhur ittifakından ise, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden dönüş yok” yanıtı veriliyor.  DİKKAT ÇEKEN OĞUZHAN ASİLTÜRK ZİYARETİ VE SONRASI... Daha önceki yazımda da bu ziyaretin önemini vurgulamıştım, şimdi de kulis ayrıntılarını iletmek isterim... Tüm bu tartışmaların ortasında ise yıla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi evinde ziyaret ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok kritik bir manevra ile çok dikkat çeken bir eylemde bulundu... Oğuzhan Asiltürk’ü de evinde ziyaret etti. Asiltürk de Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı forsunu bir kenara bırakarak geldiğini, ağabey-kardeş olarak sohbet ettiklerini söylemişti. AK Parti kulislerinde ziyarete ilişkin tespitlerimi siz değerli okuyucularıma aktarmak isterim; *Ziyaret çok

2021 DOLU DOLU GELİYOR..

Öncelikle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günümüz Kutlu olsun... Kısıtlamanın olduğu pazar sabahı gazeteci olarak biraz ortalığın atmosferine bakma adına gezindim. Evet yoğun kalabalıklardan kaçan, sakinliği tercih eden biri olarak itiraf ediyorum ki, bu kadar sessizlik sinir bozucu. Her yerin kapalı oluşu sebebiyle sanki şehir derin bir uykuda... Bu sessiz süreç çok uzadı artık, eski coşkusuna tez vakit kavuşmalı. Geçtiğimiz günlerde kartal'da bir caddede gezinirken kapalı dükkanların o durumu beni çok üzdü. Biliyorum zorunluluktan sebep kısıtlamalar var, aksi halde covid illeti sebebiyle ölümler her geçen gün artıyor.  Bu yaşananların suçlusu elbette bizleriz... Evet evet bizler! Neden mi? Çünkü, hepimiz çok iyi biliyoruz ki; bir kaç kendini bilmez maske takmadı, sosyal mesafeyi önemsemedi ve temizliğe dikkat etmedi. Tabiri caizse kurunun yanında yaşta yandı; o sebepledir ki üzücü günleri yaşıyor ve yaşatıyoruz. Tez vakit, o cıvıl cıvıl esnafın yüzünün güldüğü, özgürce eşimizle dostu