DERDİNİZ; ''İLETİŞİM BAŞKANLIĞI'' BİNASI MI?... YOKSA YAPTIKLARI VE YAPACAKLARI BAŞARI MI?...

Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek sanırım?... Bence amaç üzüm yemek olmalı, bağcıyı dövmek değil!...

Çok şaşkınım!!! 

Bazı medya kurumları ile dijital mecralarda, İletişim Başkanlığı'nın yakın bir zamanda taşınacağı yeni kamu binası hakkında olumsuz içerikli haber ve paylaşımlar yapıldığını gördüm. 

Hatta, “Bu kadar büyük bir binaya ne gerek var?!..." söylemlerini de!

Nasıl ne gerek var?! Yapmayın lütfen!... 

Sizin derdiniz nedir?!... 

Binanın yeri mi?... Yoksa, İletişim Başkanlığı'nın ülkemize katacağı başarılı işlevi mi?

Düşündürmek isterim; eski başbakanlık binasını hatırlayın... Başbakanlar, yabancı konukları binada yer olmadığı için seyyar satıcıların toplandığı sokak arasında karşılardı.

İletişim Başkanlığı  TRT’den basın-yayına ve daha birçok kuruma kadar 1500 personeli olan bir kurum. Ve bu kuruluş Türkiye’nin dünyadaki imajı için çalışacak. Astronomik kiraların ödendiği dökük binalar yerine böyle bir yapı bana göre çok daha akılcı...

Yani İletişim Başkanlığı...

Yüzlerce kamu çalışanını bünyesinde barındıran Türkiye’nin en eski kurumsal yapılarından birinin, yeni sistemdeki adıdır.

Üstelik bina da FETÖ’den el konulmuş bir kamu malı...

Bina, 15 Temmuz darbe girişiminden önce Atlantik A.Ş. isimli şirkete aitti. Firari Akın İpek’e ait olan şirkete kayyum atanmış, bina da Milli Emlak’a geçmişti. Önce Gençlik ve Spor Bakanlığı’na daha sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na geçen bina son olarak Cumhurbaşkanlığı’na devredildi.

Cumhurbaşkanlığı ise binayı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın yeni hizmet binası olarak kullanılması için tahsis etti. Ayrıca bu bina bir kişinin, bir partinin ya da bir iktidarın kullanımına değil, devletin kullanımına veriliyor... 

Hedef... ‘Türkiye markasını güçlendirmek’ 

Önemli!... İletişim Başkanlığı işte deyip geçmeyin... Başkanlık, ulusal iletişim politikasını yürütmek, devletin iletişiminin koordinasyonunu sağlamak ve söylem birliğini tesis etmek, kamu, kurum ve kuruluşlarının kamusal iletişim standartlarını belirlemek, kamu diplomasisi faaliyetlerini  yürütmek, milletimiz ile devletimiz arasındaki iletişim akışını yönetmek, etkin ve nitelikli bir medya alanına katkı vermek amacı doğrultusunda birçok faaliyeti yürütmek.

Yanlış anlamayın; tabii ki her görüşe saygım var... Ama Türkiye'nin Dünyadaki imajı için emek veren çalışkan başarılı başkan Prof. Dr. Fahrettin Altun ve ekip arkadaşlarının yanı sıra bulunacakları binayı eleştirirken azıcık da olsa hakkaniyetli davransak mı? Ve ülkemize neler katacaklarını araştırıp  eleştirsek hani çok daha iyi olmaz mı?! 

Tekrar hatırlatma; Bu bina devlet için kuruldu... Yani iktidara kim gelirse o kullanacak. 

Hani bir atasözsümüz vardır; 'Yiğidi öldür, hakkını yeme...'  Adam sağlam güçlü bir 'İleşim Başkanlığı'nı kurdu. Ülkemiz yararına katkılar sağlayacak başarılı bir kurum bence bu kurum kösteklenmemeli, desteklemeli...

İletişim Başkanlığı'na Takdirim varsa eleştirim de var...

Bu arada ufak bir eleştirim de yok değil! Konuyu kaleme alırken tabii ki araştırarak yazıyorum 'iletişim Başkanlığı' sitesinde şöyle bir gezindim... Son iki yılda neler yaptığına bakmak istedim ama neler yaptığını sitede göremedim. Diyeceğim o ki; ben baktım göremedim o sebep sağdan soldan gelen bilgiyi de kaleme almak istemedim. Değerli başkan, iletişimci olarak bilgi eksikliğimi gidermenizi rica ederim.

 Ülkemize Hayırlı Olsun...