Kayıtlar

KIŞKIRTMA EYLEMLERİ...

Fırat Erez'in Allah'a, peygambere küfür eden tweetleri, İzmir'de Camilerden şarkı çaldırmaları Hacıbayramı veli hazretlerinin türbesinde drift görüntüleri Adana Meydanda TOPLU TERAVİH NAMAZI kılmaya kalkıp, NAMAZA dayak diye paylaşılması! Birileri yine iş başında! İllere göre ayarlanmış kışkırtma operasyonları İzmir... Adana... İzmir'de Cami minarelerinin ses sistemlerinden müzik yayını yaptılar. 'Çav Bella' adlı şarkının çalınmasının ardından ertesi gün Selda Bağcan'ın 'yuh yuh' şarkısı çalındı. Türk milletine bu saygısızlığı yapanlara YUH! Selda Bağcan, bu alçak kışkırtıcılarla ilgili olarak... “İzmir’de cami hoparlörlerinden benim şarkımı dinletmişler. Tamamen provokatif bir eylem. Ülkeyi bir yerlere çekmeye çalışıyorlar. Şiddetle kınıyorum” diye mesaj yayınladı. Siyasi görüş karıştırmaya gerek yok. Camilerimiz hepimizin kutsalı. 'Ezan'la, 'bayrak'la, toplumun kutsallarıyla ve sinir uçlarıyla oynayanlara sessiz kal

MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR DA, SİZİN ATTIKLARINIZ ‘KAYA’..

Dünya O’nu ‘Takdir’ ediyor ‘Bazı’ kesim ise eleştiriyor; iyide neden?  Tedbirler neticesi iyi sonuçlar veriyor. Öncelikle, yüksek kayıp veren ülkelerin isimlerini size hatırlatayım:  Amerika. İngiltere, İspanya, İtalya, Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, İran, Çin, Brezilya, Kanada, Meksika...  İçlerinde Türkiye yok. Hem de açık arayla. Karnemiz iyi. elbette, 1 rakam 1 can demek; her can kaybı mühimdir ama Amerika gibi “en önde” gitseydik halimiz nice olurdu?  Burada öncelikle sağlıkta ciddi başarılı kararlar alan Cumhurbaşkanımıza, alınan kararları başarıyla yöneten sağlık bakanımıza ve sabırla ailelerinden uzakta kalan tüm sağlık çalışanlarımıza minnet borçluyuz. Tüm dünya ülkeleri corona'ya karşı alınan önlemlerimizi, sağlık alt yapımızı yere göğe sığdıramazken kimileri gereksiz konuşmayı, devletin yaptığı başarıları yalan yanlış algılarla aşağılamayı hünerden sayıyor. Şu sıralar Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı övüp, ki; bakanımız övgüyü sonuna kadar

DARBE VE TEHDİT ... TAM ZAMANI HIZIR A.S...

Oysa ne güzeldi  geçtiğimiz yıllar... Hiç unutmam, çocukluk arkadaşım Ebrum’la çok eğlendiğim bir Hıdırellez gecesiydi... Gül ağacının altına istediklerimizin küçük bir modelini yapararak Hızır'ın bizlere yardım edeceğine, aynı zamanda dileklerimizi kırmızı kurdeleye bağlayıp gül ağacına asmıştık. Hatta yaktığımız ateşin üstünden atlamıştık. Geçmiş keyifli güzel bir Hıdırellez gecesiydi. Bu sene hepimiz pas geçmek zorunda kaldık. 'Evde kal’a riayet ettik malum sebepten ötürü "EVDEYİZ..." Baharın gelişini simgeleyen Hıdırellez günü, ülkemizde 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece kutlanır.  Hıdırellez; Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, dünyada darda kalanların yardımcısı olduğu düşünülen Hızır ile denizlerin hakimi olduğuna inanılan İlyas'ın yeryüzünde buluştukları gün olarak düşünülür ve kutlanır.  Corona virüsü sebebiyle, bu sene birçok kutlama gibi Hıdırellez kutlamaları da iptal edildi. Büyük ateşler yakılamad

İSTANBUL VE ÜLKEM, ÖLÜM VE YAŞAM...

Fatih İstanbul’u erguvan zamanı fethetti. Şehrin surlarında, Ayasofya fresklerinde imparatorların rengi erguvana rastlarız. Tanpınar’ın ifadesiyle “adına bayram yapılacak kadar nadide” olan erguvan çiçeği.. Ne yazık ki, biz onun güzelliğine doyamadan açıp gidecek bu sene. Kovid-19 bize daha neler yaşatacak hep beraber yaşayarak göreceğiz... ''NORMALLEŞME'' bu kelimeyi pek sevemedim. Mayıs ayının normalleşme sürecinin hazırlık aşaması olacağı netleşti. Bayrama kadar her hafta sonu sokağa çıkma yasağı devam edecek.  Ama asıl bayramdan sonra ne olacak? MYK sonrası açıklama; Normalleşme takvimi hafta içi yapılacak olan Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınacak. Kontrollü bir normalleşme sürecine hazırlık yapılıyor. Ramazan Bayramı’nda da şehirlerarası seyahatler yapılamayacak. 18 Mayıs tarihinde yapılacak olan Bakanlar Kurulu toplantısında bayramla ilgili süreç netleştirilecek. Biraz daha Sabır ve Dua... Belli ki, 'Evde kal' süreçli bir bayram yaşayacağız.  Dünyanı

TAM DA ŞU ANDA HOŞGELDİN MÜBAREK RAMAZAN !!!

Bu salgın ne zaman biter bilinmez... '11 ayın sultanı’ bu kez COVID-19’un dünyayı kasıp kavurduğu bir zamana denk geldi.  Şükürler olsun  Ramazan-ı Şerif’e erdik. Hepimiz son yılların en sıkıntılı zamanlarını yaşarken ramazan bir rahmet gibi geldi. Rabbim hepimize bu bereketli aydan en güzel şekilde istifade edebilmeyi nasip etsin.  FARKLI BİR RAMAZAN OLACAK... Belki cemaatle yapılan belli başlı ibadetler yapılamayacak, aileyi bir araya getiren büyük iftar yemekleri de olamayacak. İftarlarımız tenha, teravihlerimiz çekirdek aile... Salgın bizi büsbütün içimize salacak galiba. Ramazan ayı tecrit ayı değildir, neşesi, muhabbeti, kalabalığı boldur normal şartlarda. Ama normal şartları yaşayamıyoruz. BABAM... Nasıl üzgün, nasıl buruk kelimeler yeter mi anlatmaya bilemiyorum. Camiye gidememek, cuma gününde cemaatle birlikte namazını kılamamak, ramazan ayının bereketiyle keyifli, kalabalık iftar davetlerini verememek, her şeyden önemlisi, ''ailesiyle'' bir arada iftarını

Bugün GAMZE PALA, peki ya SIRADA!!!

Haberleri tararken gözüm Gamze Pala'nın fotoğrafıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın baş sağlığı bildirimine takıldı. Yine bir KADIN cinayeti... Çok üzgünüm, defalarca yazdım sildim, yazdım sildim  böylesi durumlarda bir KADIN olarak dilime çok ağır kelimeler gelse de yazıya dökme konusunda daha temkinli ve dikkatli yazmaya siz okurlarıma saygımdan tüm hanımefendiliğimle konuyu aktarmaya sizinle paylaşmaya çalışacağım. Ülke olarak çok üzüldüğümüz bir konu 'KADIN CİNAYETLERİ'  Bu mesele yalnız Türkiye meselesi değil elbet, DÜNYA meselesi... Lütfen birileri bu şiddete 'DUR!' desin! Gamze Pala... Genç, güzel... idi! Savaş Dalancılar adında bir ahlaksız öldürdü onu!  Neden mi?  Çünkü Gamze Hanım ona yüz vermemişti. AK Parti Rize/Fındıklı İlçe Başkan Yardımcısıydı; hem ilçesi hem de ili için gecesini gündüzüne katarak çalışırdı, diyor tanıyanlar. Genç, enerji dolu, vatanını seven bir kadın, peşine takılan adama yüz vermediği için öldürülüyor! Sapkın katil, kadı

"Tedbirsiz , önlem " SOKAĞA ÇIKMAK YASAK

ENTERESAN BİR GECE... Sahi neydi dün gece o yaşananlar!  Saatlerdir ne yapacağımı, ne yazacağımı şaşırmış durumdayım. Çeşitli semtlerden fotoğraf ve videolar telefonuma yağıyor. İnsanlar, sırt sırta fırınlarda, marketleri adeta yağmalıyor. Caddelerde ambulanslar gidemiyor. Bu nasıl bir akıl tutulması? Hani sosyal mesafe, tedbir, izolasyon!... PEKİ VERİLEN EMEKLER... En olmayacak adamları, en laf dinlemez grupları fiziksel mesafeye ve sosyal izolasyona ikna etti. Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın nasıl bir değer olduğuna da bu süreçte tanık olduk. Bilim Kurulu oluşturmak Fahrettin Koca’nın fikriydi. Bakan, süreç boyunca verileri şeffaf biçimde paylaşan, sakin ve müşfik tavrıyla ülkeyi hem hazırladı, hem eğitti, hem de sakinleştirdi. Eksikler elbette vardı ama artılar fazlaydı. Türkiye’deki hayat kaybı oranı ile Avrupa’nın ileri şehirlerindeki ölüm sayıları arasındaki farkın büyüklüğü bile Türkiye’nin bu sınavı iyi götürdüğünün göstergesiydi. Ta ki dün geceye kadar. Cuma gecesi saat 22