YÜREĞİNİZ SIZLASIN...

Çok acı…

Yüreğim sızladı!

Özellikle de evleri orman olan hayvanlara!… İçerisinde milyonlarca canlının olduğu ormanlık alanlar göz göre göre yok oldu!

Güzelim ülkemiz, taşı toprağı altın olan ülkemiz yanıyor.

Millet seferber olmuş, itfaiyecilerle, jandarmayla, polisle söndürme çalışmalarına katılıyor. Hayatını kaybedenler var. Bu felaketten dolayı kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara geçmiş olsun diyorum. Yanan veya etkilenen ağaç ve canlının acısını derinden hissediyoruz.

Milyonlarca insan nefesini tutmuş Manavgat’taki felaketi izlerken ülkenin başka yerlerinden de yangın haberleri gelmeye başladı.

35 ilde 138 orman yangını...

Orman yangınlarına karşı havadan ve karadan müdahale ediliyor. 

Temennim siz bu yazımı okuduğunuz sıralarda illerde artış olmaması.

SOSYAL MEDYADA YAZILAN ÇİZİLEN HER HABERE İTİBAR ETMEYELİM!...

Aman dikkat edelim!

Deprem oluyor,

 sel geliyor, 

ormanlarımız yanıyor, 

insanlarımız ölüyor, 

cinayetler işleniyor...

Biz o dertlerimizi bırakıp sosyal medyada yapılan yalan yanlış haberlerle uğraşmak zorunda kalıyoruz. Bunlar iç savaş çıkarmak için sosyal medyayı bir silah olarak seçmişler, her felaketten bir kaos çıkarmanın peşindeler.  Dış istihbarat servislerini, terör örgütlerini anlıyorum da muhalefet partilerimiz bunlara niye alet oluyor onu hiç ama hiç anlayamıyorum. Mesele Ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tasfiye etmekse seçim sandığı var. “Erdoğan'ı tasfiye edeceğiz” diye dış istihbarat servislerinin ülkemize zarar vermek adına oyunlarına alet olunur mu? “Erdoğan nefreti” yüzünden ülke kaos ortamına sürüklenir mi? inanılır gibi değil!

Lütfen sosyal medya yalanlarına kanmayalım.

Şu ana kadar hiçbir yetkili, orman yangınlarıyla ilgili olarak “Bu işin arkasında terör örgütü var” diye somut bir açıklama yapmamışken, Yangınları terör örgütü çıkarmış gibi kampanya yürütmektir.

Terör örgütü yakmaz mı yakar tabii ki hatta ve hatta yapmasa bile sahiplenir reklam yapmak adına. 

Sabotaj mı?...

Memleketin dört bir yanında başlayan bu yangınların sabotaj olup olmadığı sorusu akıllara geldi. Kim ya da kimler yaptı bilmiyorum ama ben kesinlikle organize bir kötülük, sabotaj olduğuna inananlardanım. 

Manavgat'taki yangının değişik noktalarda aynı anda başlaması sabotaj şüphesi doğurdu. Ve bunun üzerine de kapsamlı bir soruşturma başlatıldı. Ankara Polatlı'da bir kişinin ormanlık alanı ateşe vermeye çalışırken suçüstü yakalanması da gözlerin terör örgütü PKK'ya çevrilmesine neden oldu. Çoğunuz denk gelmiştir o videoya...

Avrupa'daki PKK'lı sosyal medya hesapları yangınları terör örgütüne bağlı "Ateşin çocukları" adlı bir başı bozuk çetesinin çıkardığını duyurdu. Terör örgütü PKK'nın ormanlarımızı ateşe vermesi şaşılacak bir eylem olmaz. Daha önce de ormanlarımızı yakmış ve örgüt sitesinden bu vahşi sabotajları üstlenmişlerdi.

2019 Temmuz ve Ağustos aylarında Antalya başta olmak üzere Muğla-Marmaris, Muğla Bodrum, Mersin, Balıkesir-Edremit, İzmir ve ilçeleri terör örgütünün hedefi olmuştu.

Yetkililerden açıklamalar;

İletişim Başkanlığı; Devletimiz ormanlarımız İçin Seferber 35 ilimizde meydana gelen 138 adet orman yangınının 129'u devletimizin tüm imkanları seferber edilerek kontrol altına alınmıştır.

İletişim Başkanı Fahrettin Altun; Son günlerde ülkenin çeşitli yerlerinde çıkan orman yangınlarıyla ilgili, “Milli servetimiz olan ormanlarımızdaki yangınları kontrol altına almak ve etkilenen vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için Cumhurbaşkanımız devletimizin tüm imkanlarını seferber etmiştir. Tüm kurumlarımız sahada vatandaşlarımızın yanında çalışmalarını sürdürmektedir. Yangınların ortaya çıkış sebebi üzerine kapsamlı soruşturmalar başlatılmıştır. Sorumlular en kısa zamanda doğamıza ve ormanımıza karşı giriştikleri bu saldırının hesabını verecektir.” 

Ülkesine ve Milletine  sahip çıkan an be an orman yangınları bölgelerinde neler olduğunu ileten önemli kurumun başında ki yetkilinin samimi paylaşımı...

Fahrettin Altun'un sosyal medya hesabından bir diğer açıklaması;

İçimizi yakan bu ateşi birlikte söndüreceğiz. 

Evlerimizi birlikte inşa edeceğiz. 

Yaralarımızı en kısa sürede birlikte saracağız!

Birlikte ve birlikle! dedi. 

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli; An itibarıyla devam eden yangınlarda toplam 16 uçak, 9 İHA, 51 helikopter, 1 insansız helikopter, 805 arazöz ve su tankeri, 150 iş makinası ile 5200 personelimiz görev yapıyor.

TEMA Vakfı’ndan ve birçok belediyeden ağaçlandırma kampanyası...

Tema vakfı 30 Temmuzda yanan ormanlık alanlar için ağaçlandırma kampanyası başlattı.. En güzel, an anlamlı kampanya. Birine en güzel hediye onun adına bir ağaç dikmek olur.

Yanı sıra sosyal medya da dikkatimi çekenler... ilçe belediyelerimizden de  fidan bağışı yapmaya hazırlar onları tebrik ediyorum.

Ahmet Poyraz; Çekmeköy Belediyesi olarak 6 bin fidanla,

Şeyma Döğücü; Sancaktepe Belediyesi olarak 5 bin fidan,  

Şadi Yazıcı; Tuzla Belediyesi 5 bin fidan bağışlamaya hazır.

 ve Ahmet Cin; Pendik Beledisi 5 bin fidanla bağış yapmaya hazır.

Bu ilçe belediyeler ilk gözüme çarpanlar. 

Yangının, ormanlarımızın yanmasına farklı görüşten olsalar da tüm insanları bir araya getirebildiğini gördük. Farklı görüşe sahip olan yerel yöneticilerle devlet bürokrasisinin birlikte çalışma pratiğini ortaya koyduğuna da zaman zaman şahit olduk. 

Kampanyaya ve orman yangınları olan tüm bölgelerimize desteğe cevap veren tüm belediyelerimize minnettarız.

Bizler de bir şeyler yapabiliriz...  Mesela, Düğünlerde nikah şekeri yerine fidan dağıtılabilir. Her tatile giden gittiği yere birkaç fidan götürüp dikebilir. daha bir sürü şey yapabiliriz.

"Ormanlar milli servettir." 

"Orman yurdun hem süsü hem gücüdür."

Gün birlik ve beraberlik zamanıdır. Çünkü yanan sadece ormanlarımız değil!

Her şeyimizdir...

Geçmiş Olsun Türkiyem.

Editör: Ebru Erbaş